Size bu güne kadar çoğu kimsenin duymadığı bir ülkeyi tanıtacağım. Kimse tanımıyor ama artık siz tanıyın. Adı Transdinyester. Transdinyester bir de facto ülkesi. Yani tek taraflı kurulan, yasal olmayan bir ülke. Transdinyester de jure olarak Moldova’da bir bölge. Aynı şekilde Tiraspol de de jure olarak Moldova’da bir şehir ama Transdinyester’in başkenti. Ülke 1990 yılında, Moldova ile kısa ve kanlı süren bir savaş sonrası kurulmuş.

Moldova ve Ukrayna sınırında uzun ince uzanan ülkede Tiraspol’den başka dört şehir daha var. Ülkenin nüfusu 555 bin. Ülkede çalışan herkes asker sayılıyor. Ülkedeki tüm araziler ve binalar devlete ait. İnşaat sadece devlet tarafından yapılıyor. En son yapılan referanduma göre halkın %99’undan fazlası Rusya’ya bağlanmak istiyor. Her Transdinyester bayrağının yanına bir de Rusya bayrağı asılıyor. Yukarıda yazdığım gibi Transdinyerter’i, tanınmayan üç ülke dışında hiçbir ülke tanımıyor. O üç ülke de Güney Osetya, Dağlık Karabağ Cumhuriyeti ve Abhazya. Moldova hiç bir şekilde müdahale edemiyor. Ülkeye maddi yardım Rusya tarafından yapılıyor.

Ülkenin tek giriş kapısı var. O da Moldova tarafında. Ben de Kişinev otogarından minibüse atlayip yola çıktım. Göreceklerimin beni ne kadar şaşırtacağını çok merak ederken sınır kapısına geldik. Bildiğiniz koca bir sınır kapısı ve eli silahlı askerler var. Minibüsten inip polis kontrol noktasına gittik. Günübirlik vize aldım.

Ülkeye girer girmez her sey değişti. Bayraklar Transdinyester Bayrağına dönerken yazılar kril alfabesine döndü. Bir anda Sovyet Rusya’na girmiş gibi olduk.

Transdinyester’in kendine ait bankası, ordusu, bayrağı, anayasası, milli marşı ve amblemi var. Hatta restoranda yemek yiyemeden kalkdığımda anladım ki kendilerine ait paraları da var. Hiç bir yerde kredi kartı geçmiyor ve hic kimse kendi paraları olan Transdinyester Rublesi dışında bir para kabul etmiyor. Moldova leyini bile.

Tiraspol otogarında inip görülebilecek bütün yerleri görmek yürüyerek üç saat sürüyor. Nativity Kilisesi, Complexul Anıtı, Victory park, Suvorov meydanı, Intercession of the Theotokos Kilisesi, Suvorov Anıtı görülmesi gereken yerlerden. Bunların hepsi de şehrin merkezindeki Strada 25 Octombrie yani 25 Ekim caddesinde. Ayrıca şehrin ortasından ülkeye de ismini veren Dinyester nehri geçiyor.

Ülkede çok fazla Lenin ve Karl Marx hayranı. Her yerde heykelleri, cadde ve sokak isimleri var.

Transdinyer’de Moldovalı, Rus, ve Gagavuz Türkleri ağırlıklı olarak yaşıyor. 2. Dünya savaşı sırasında bu bölgede ve çevre bölgelerde yaşayan yaklaşık 200 bin Yahudi buralarda kurulan kamplarda katledilmiş.