
Çoğu kişinin Kremlin sarayı ile karıştırdığı ve Rusya’nın tam anlamı ile sembolü haline gelen St. Basil’s Katedrali (Aziz Vasili Katedrali) dış mimarisi kadar iç mimarisinin de mükemmel olması, sembol olmasının hakkını veriyor.


Katedralin yapımı, Korkunç İvan tarafından 1555 yılında başlıyor ve altı senede bitiriliyor. Korkunç İvan bu katedralin yapımızı Astrahan Hanlığı’nı yıkması şerefine yaptırmış. Yapan mimar ise bir İtalyan mimarmış. Toplam sekiz tane katedralin birleşmesi ile oluşan katedralin şüphesiz en göze batan özelliği soğana benzeyen çatılarının olması. Her bir bölümü ve çatısı diğerine göre farklı yapılmış. Her çatı bir zaferi simgelemekte. Orijinalinde altın olan çatılar günümüze kadar gelmemiş. Günümüzde her biri değişik renklerde boyanmış.





Günümüzde Müze olarak kullanılıyor katedralin içi dışından daha ilginç. Her bir katedral ayrı bir şekilde dizayn edilmiş. Dar ahşap merdivenlerden, rengarenk bir renk cümbüşü koridorlardan geçerken insan kendini tarih sayfasında hissediyor. Küçük ve dar odalarında günümüze kadar çok iyi bir şekilde korunan figürler süslüyor.



Katedralin önünde çok dikkat çekmeyen heykel ise iki tüccar olan Minin ve Pojarski’nin heykeli. 1600’lü Polonya’nın işgaline karşı direnişin ve ayaklanmanın önderliğini yapmışlar ve Polonya’nın Moskova’yı işgal etmesini önlemişler. Minin ve Pojarski’nin heykeli de 1800’lü yıllarda yapılmış ve Katedralin önüne konulmuş.
