Otobüsle gece 1:30’da Gomel sınır kapiısından Belarus’a girdim. Bu seferki Ukrayna’ya girişimden daha rahat oldu. Sabah 7 gibi de Belarus’un başkenti Minsk’e vardım.



Minsk, geniş caddeleri, gösterişli binaları arasında çok sakin bir şehir. Kalabalık neredeyse hiç bir bölgesinde yok. Şehir boşaltılmış gibi. 2 milyona yakın nüfusuna rağmen geniş yüzölçümüne yayılmış ve hayatları kapalı alanlarda geçiyor. Bütün marketler, restoranlar, kafeler kalın duvarlı binaların içinde. Dışarıdan bakıldığında nerenin neresi olduğu anlaşılmıyor. Öyleki 4 gün kaldığım otelin yanında koca bir market olduğunu son gün anladım.


Belarus, Sovyetlerden ayrılıp da Rusya’ya yakın olan tek ülke. Ülkede biraz sovyet havası biraz da kuzey ülkerinin havası var. Aynı şekilde insanlar da tıpkı bu ulkelerdeki gibi güzel ve soğuk.


Minsk, tarihinde bu coğrafyadaki diğer ülkeler gibi Nazi Almanyasından ve Sovyet Rusyasından çok çekmiş. Bir çok defa savaş görmüş. Özellikle 2. Dünya Savaşında taş taş üstünde kalmamış. Savaş sonrası yıllarda Sovyetlere yakın olarak bu günlere gelmiş.


O günlerin anısına Büyük Patriotic Savaş müzesi yapılmış ve önüne dev Stella anıtı dikilmiş. Müze hem canlandırmalarıyla hem de 2. Dünya Savaşında kullanılan malzemerin sergilenmesiyle başarı bir müze.


Zafer meydanı ve anıtı, Bağımsızlık meydanı, Kastrycnickaya meydanı şehrin en büyük meydanları. Bağımsızlık meydanının köşesindeki Lenin Heykeli de Belarus’un tek Lenin heykeli.




İbadet yerlerinden de Holy spirit Katedrali, Church of Saint Simon and Helena, Saint Virgin Katedrali ve Holy Trinity Katedrali şeherin en önemlileri arasında. Bunların yaninda sehrin oratasında küçük bir ada var. Adı Gözyaşı adası adanının tam ortasına savaşta ölen askerlerin anneleri adına bir şapel yapılmış.



Büyük caddeleri arasında insan kalabalığının görüldüğü yerler eski ve ķüçük bir yerleşim yeri olan Trinity mahellesi ve Belediye binasını çevreleyen kent meydanı. Tabi bunların yanında günümüzün vazgeçilmezi AVM’ler şehrin en kalabalık yerleri.




Minsk’te son gün yoğun bir kar yağışı başladı. Kar altında Odesa’ya gitmek için otogarın yolunu tuttum.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.