Foça hem tarihi hem mimarisi hem de coğrafyasıyla tam anlamıyla mükemmel bir yer. Balıkçı barınağının çevresini saran Foça çok güzel görünüyor. Foça’nın çevresinde bir çok adacık, kumsal ve koy coğrafyaya çok güzel yayılmış. Ayrıca antik çağlardaki 12 İyon devletinden biri olan Pokhaia devleti şimdiki Eski Foça üzerinde bir devlet. Gözü pek cesur denizci olan Phokaialılar tüm Ege ve Akdeniz’de koloni kurmuş, ticareti ve kültürü canlandırmışlar.
Ayrılırken üzüldüğümüz yerlerden biri olan Foça’dan sabah altı gibi kürek çekmeye başladık. İlk olarak kamp alanımızın karşısındaki Siren Kayalıklarına gittik. Ünlü tarihçi Herodot’un yazdıklarına göre bu ölümcül kayalıklara gelen denizciler denizkızlarının büyülü seslerini duyarlarmış. Duydukları ses karşısında o kadar etkilenirlermiş ki oradan ayrılamaz ve o kayalıklarda ölürlermiş. Biz kayalıkların sesinden değil ama güzelliğinden çok etkilendik ve ayrılasımız gelmedi.
Siren kayalıklarını arkamızda bırakıp Çandarlı körfezine doğru kürek çekmeye başladık. Fevzi Çakmak’ın, Aliağa’nın ve Çandarlı’nın açıklarından körfezin diğer ucundaki Denizköy’e geldiğimizde saat üçü geçiyordu. Denizköy oldukça küçük bir sahil kasabası. Bir tane oteli vardı. Biz de o otele yerleşip geceyi orada geçirdik.
Denizköy’den sabah yedi gibi ayrıldık. İlk olarak kumsallarıyla ünlü Kalem ve Garip Adalarının arasına gittik. Kalem Adasının kumsalında bir süre mola verdik. Ya havanın bulutlu oluşundan ya da daha güzel kumsallar gördüğümüzden, burayı dedikleri kadar çok güzel bulmadık. Adalardan Dikili’ye doğru daha güzel koylardan, kumsallardan geçerek geldiğimizde saat 1’e geliyordu. Dikili’nin tam merkezinde bir otele yerleştik. Şansa İrfan’ın Antalya’dan arkadaşı şarkıcı Fatih’i gördük. Bir süre sohbet edip Bergama’ya gittik.
Bergama 8500 yıllık geçmişi ile dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri. İnsanlık tarihinde bir çok ilke ev sahipliği yapan Bergama’nın her yerinden tarih fışkırıyor. İlk olarak antik kente gittik daha sonra sokaklarda turlayıp Dikili’ye döndük.
Arada bir yağan yaz yağmurlarını saymazsak son günlerde havalar çok güzel gittiği için ertesi gün Dikili’den sabah erken vakitte ayrıldık. Yüzlerce tatil sitesinin ip gibi sıralandığı Dikili sahilini geçip Sarımsaklı plajına geldiğimizde kanoları kumsala çekip Ayvalık tostu molası verdik. Sarımsaklı Plajına gelmemizle İzmir’den ayrılıp Balıkesir’e gelmiş olduk. Kısa moladan sonra Sarımsaklı plajının sonundan Çıplak Ada’ya varıp Dalyan Boğazına girdiğimizde güneş battı. Cunda ( Alibey) Adası’na vardığımızda hava karardı. Çok sürmeden limanın yanında bir otele yerleştik.
Yağmur riskine karşı ertesi gün yola çıkmadık. Cunda’da Aşıklar tepesine çıkıp Rahmi Koç’a ait olan Taksiyarhis Müzesi’ne gittik. Müze sergilenen değişik koleksiyonlarıyla görülmeye değer bir müze. Oradan minibüse atladık ve Türkiye’nin ilk boğaz köprüsünden Lale Adası’na oradan taş köprü ile Ayvalık merkezine ulaştık. Ayvalık, gördüğümüz yerler arasında en ilginç olanlarından biri. Tarihi fabrikaları, evleri, kiliseleri, camileri arasında tarihi sokaklarda dolaşmak büyük bir keyif. Saatli Camiyi, Taksiyarhis Kilisesini ve tarihi tiyatroyu ziyaret edip Cunda Adası’na döndük.
Ertesi gün yine hava bulutluydu. Bu sefer yağmur riskini göze alıp yedi gibi kürek çekmeye başladık. Ayvalık önlerinde fotoğraf çekerken yağmur başladı. Biraz artınca boğaz köprüsünün altında sığınıp yağmurun dinmesini bekledik. Dokuz gibi yağmur dindi ve biz de Edremit Körfezi’ni geçmek için kürek çekmeye başladık. Bir süre sonra kara yağmur bulutları yerini güneşe bıraktı. Ayvalık’ın tam karşısındaki Ahmetçe’ye vardığımızda saat üçe geliyordu. Bir kamp alanına çıkıp çadırımızı kurduk. Böylece Balıkesir’i de arkamızda bırakıp Çanakkale’ye varmış olduk. Körfezin bu tarafı boydan boya zeytinlik ve kamp alanlarıyla dolu.
Kamp alanında sabah 8 gibi Assos’a (Behramkale) doğru kürek çekmeye başladık. Çok sayıda zeytinliği ve kamp alanlarının önünden ilerleyip Assos’a geldik. Assos’ta kanoları iskeleye bağlayıp odamıza yerleştik. Assos 3000 yıllık Athena tapınağı, Aristotoles’in kurduğu okul ve iskelesi ile oldukça önemli ve tarihi bir yer.