Bodrum’a varışımızda ki rüzgarlı hava Akyarlar’da da devam etti. Sentido Bellazure’da dinlendiğimiz bir günden sonra gözümüz denizde, rüzgarın dinmesini beklerken 12ye doğru rüzgar biraz dindi. Cenk Bey’e ve Şafak Hanım’a gösterdikleri misafirperverlikleri için teşekkür edip denize açıldık. Akyarlar Burnu’nu dönerek yolculuğumuzun bir etabını tamamlamış olduk. Şimdiye kadar hep batıya doğru kürek çekiyorduk, bu burundan sonra artık kuzeye doğru kürek çekmeye başladık. Sağımıza Bodrum’u solumuza Kos, Pserimos, Kalimnos ve Leros adalarını alarak ilerledik.
Turgutreis’i geçip Gümüşlük’e vardığımızda saat 6’ya geliyordu. Gümüşlük, Bodrum’un diğer yerleşim yerlerine benzemeyen çok sevimli bir görünüşü var. Koya girer girmez çay bahçesinin önüne kanoları bağlayıp çay içtik. Daha sonrasında yatların arasından ilerleyip koyun en ucundaki plaja çadırımızı kurduk. Önümüzde yatlar arkamızda inekler çok güzel bir kamp oldu.
Ertesi gün saat 7 gibi denize açılıp Bodrum’daki son durağımız olan Gündoğan’a doğru kürek çektik. Yalıkavak burnunu geçip Gündoğan’a yaklştığımızda bize iki yunus eşlik etti. Yol boyunca birkaç yunus, Akdeniz foku, deniz yılanı ve çok sayıda caretta caretta görmemize rağmen hiçbirinin fotoğrafını çekememiştik. Hemen kaçıyorlardı. Ama bu sefer önümüzde neredeyse gösteri yaptılar ve birkaç kare yakalamayı başardık. Yunuslardan sonra Gündoğan Koyu’na girdiğimizde saat biri geçiyordu ve turda ilk defa sıcaktan dert yanmaya başladık. Yol boyunca güneşin altındaydık ama bugünkü güneş bizi bir ayrı yaktı. Gündoğan’nın tam merkezinden plajdan karaya çıktık.
Bodrum’dan ayrılmak için saat 5’te uyanıp güneş daha doğmadan Didim’e doğru yola koyulduk. Birkaç küçük adayı sağımıza alarak Didim’e doğru kürek çektik. Saat 12 gibi rüzgar artmaya başladı. Rüzgarda biraz zorlansak da 30 km’lik bir yolculuk sonunda Didim’in Altınkum plajına kendimizi attık. Altınkum plajı kumun renginden ve inceliğinden dolayı mükemmel bir plaj. Bunun yanında plajı çevreleyen sahil şeridi de oldukça canlı ve güzel. Didim’de de bizi yalnız bırakmayan sahil güvenlik teşkilatına ve Atalay Astsubayıma sonsuz sevgilerimi iletmeden olmaz.