Şiraz’dan Yazd’a 6 saatlik yolculuğu otobüsün altında şoför yatakhanesinde geldiğimiz için rahat bir yolculuk yaptık. Sabahın köründe Yazd’a vardığımızda Hakan, Orgül, Nermin ve ben Yazd’ın eski yerleşim yerine gitmek için taksiye bindik.

3000 bin yıllık geçmişi olan Yazd, ipek yolundan biraz uzakta olduğu için savaşlardan ve istilalardan çok fazla tahrip olmamış. Şehre uzaktan bakıldığında şehir baştan aşağıya kahverengi görünüyor. Old Town dedikleri Yazd’ın ilk yerleşim yeri olan yerler günümüze kadar korunmuş. Günümüzde bu eski yerleşim yerlerinde hosteller, oteller, turistik dükkânlar, kafeler ağırlıklı olsa da yerli halk da yaşamaya devam ediyor. Yazd’a yeni yerleşim yerleri Old Town dışında. Yazd’ın bu yeni yerleşim yeri de oldukça büyük.


Taksi bizi biz de Old town içinde bıraktığında hostel bulmakta çok fazla zorlanmadık. İlk gittiğimiz yerde kalmaya karar verdik. İran’da kaldığımız en güzel hostel olan Kohan otel, tipik Yazd evleri mimarinde yapılmış. Ortasında kocaman havuzu ve küçük çardakları ile tam kafa dinlemelik bir yer. Bir de bol bol fotoğraf çekme şansı yakaladığımız teras katından Yazd manzarasını izlemek harika. Kohan otelin hem otel hem de hostel kısmı var. İki tarafı da çok güzel. Ayrıca beni şaşırtan bir konu da hostel yatakhanelerinde kadın erkek karışık yatması.



Otelde yerleşip gezmeye çıktığımızda Orgül ve Hakan ile karşılaştık. Dördümüz Yazd’ın dar sokakları arasında gezmeye başladık. İlk olarak Alexander’s Prison’a (İskender’in hapishanesi gittik. Oradan yürüyerek eski şehrin hemen çıkışındaki saat kulesi ve Hazireh Mosque’ yürüdük. Tekrar eski şehre girdiğimizde ilk kaybolmamızı yaşadık. Telefonun GPS’i bile bizi kaybolmaktan kurtaramadı.




Yazd’a gidip de ara sokaklarında kaybolmazsanız Yazd’a gitmiş sayılmazsınız. Zaten kaybolmaya çalışmasanız bile daracık sokaklarda, yüksek duvarların arasında, birbirine benzeyen binaların içinde çok bir şansınız yok. Biz de bir süre olduğumuz yerde dolanmayı bırakıp, Yazd sokaklarında kaybolmanın keyfini yaşadık.


Bir süre dolaştıktan sonra kendimizi Old Town’dan dışarı atabildik ve direk Yazd’ın merkezindeki Amir Chagmagh Meydanındaki Amir Chagmagh kopmleksine geldik. Amir Chagmagh Meydanı Yazd’ın tam ortasında büyükçe bir meydan. Çevresi dükkânlar, restoranlar, hediyelik eşya dükkânları ile çevrili. Meydandaki Amir Chagmagh Mosque’ya uğradıktan sonra hemen karşısındaki, İran’ın müzikli milli sporunun yapıldığı yer olan Zurhaneye, akşamki gösteri için bilet almaya gittik.


Öğlen saat 12’ye geldiğinde, Şiraz’da olduğu gibi burada da güneş tepemizi kavurmaya başladı. İran’ın orta bölgeleri ile kuzey bölgesini ayıran en önemli fark hava sıcaklığı. Bundan dolayı coğrafyası, yaşam tarzı, şehrin mimarisi kuzey ve güney arasında çok farklı. Orta İran’daki şehirlerde öğlen sokaklarda bir kişi görmek zor. Dükkânların büyük bir kısmı kapalı. Akşamüstü 6 gibi dükkânlar açılmaya başlıyor ve güneşin batması ile bütün şehir sokaklara, meydanlara, çimlere hücum ediyor. Gündüz ile gece arasındaki fark insanı şaşırtıyor. Gündüz terk edilmiş şehir gibi görünen sokaklarda gece iğne atsan yere düşmüyor.



Fakat biz o sıcaklara rağmen azimle gezmeye devam ettik. Meydanın köşesindeki su müzesine gittik. Bilet 20bin tümen. Su müzesinde, şehrin su ihtiyacının nasıl sağlandığını gösteriyor. Çöl şartlarında koca şehre çok akıllıca ve ilginç bir sistem yapmışlar. 3000 yıl öncesine dayan su sisteminde, koca şehrin alt kısmında birbirine bağlı su kanalları var. Her evin altından bu kanallar geçiyor. Her evin içinde de bu kanallara ulaşan odalar var. Yazd’lılar su ihtiyacını o odalara inerek kanallardan akan sudan karşılıyor. Kanalların içindeki su aynı zamanda evleri de serin tutuyor. Ayrıca müzede dünyanın ilk su saati bulunuyor.



Müzeden çıktıktan sonra tekrar dar Yazd sokaklarına girdik. Biraz kaybolarak, biraz yolumuzu bularak 12 imam camisine ve tarihi bir konağa uğradık. Açıkçası çok ilgi çekici yerler değildi. Giriş ücretleri de 15-20 bin arası değişiyor. Yazd’da turist haritasına baktığınızda onlarca gezilecek yer görürsünüz ama içlerinden gerçekten insanı etkileyen yer sayısı beşi geçmez. O yüzden gelmeden önce bir araştırma yapmanızda fayda var.
Fakat Yazd’ da mutlaka görmeniz gereken yerler de var. Bunların başında Zerdüşt tapınağı ve Sessizlik kulesi gelir. Bunlar benim komple bütün İran gezisinde en çok etkilendiğim yerler arasında.


Saat üç gibi verdiğimiz yemek molasından sonra 5 gibi Amir Chagmagh meydanından Zoroastrian Fire temples’a( Ateş tapınağı) ( Ateşgede) gitmek için 4 kişi taksiye bindik. Taksici 25bin tümene önce Ateş tapınağına sonra Sessizlik kulelerine götürüp getirecek.


Zerdüştlük, Zerdüşt tarafından 3500 yıl önce İran’da kurulan bir din. Pers İmparatorluğu’nun resmi dini olan Zerdüştlüğün merkezi ise Yazd. Ateş, su ve toprak Zerdüştlük için kutsal. Ateş tapınağın da 490 yılından bu yana hiç sönmeyen ateş yanıyor. Günümüzde inanan sayısı çok az. Değil Yazd sokaklarında tapınak da bile Zerdüşt göremedik.



Tapınak oldukça sade yapılmış. Tapınağın bahçesinin girişinde ortada büyük bir havuz var. Tapınağın içerisinde de sönmeyen ateşin olduğu tek bir oda var. Duvarda Zerdüşt dininin kutsal kitabı olan Avesta’dan bölümler asılı. Yanındaki binada ise Zerdüştlüğü anlatan bir müze var.



Tapınaktan çıkıp Silence Towers’a ( Sessizlik kuleleri) gittik. Sessizlik kuleleri, Zerdüşt dinine göre ölülerin bırakıldığı kuleler. Zerdüştler ölülerini akbabaların yemesi için kulelerin içindeki çukurlara bırakıyorlarmış. Buna da gökyüzüne gömülme diyorlar. Kulelerin birisi diğerine göre daha büyük. Bunun sebebi ölenlerin önemine göre yüksek ya da alçak kuleye bırakılmaları. Kulelere ölü bırakmak 1900’lü yıllarda yasaklanmış. Günümüzde Zerdüştler de ölülerini mezara gömüyor. Bunun için sessizlik kulesinin yanına bir mezar yapılmış. Sessizlik kulelerinin mistik havası ve sessizliği gerçekten etkileyici.







Kulelere tam güneş batımında tırmandık. Bir süre güneşin batışını izledik ve sonra Amir Chagmagh meydanına döndük. Taksiden iner inmez Zurhaneye girdik. Biz girdiğimizde gösteri daha başlamamış.


Zurhane, İran’ın pehlivanlığa benzeyen milli sporunun yapıldığı yer. Yaklaşık 2 saat süren spor, dini müzik eşliğinde yapılıyor. İki saat boyunca sporcular ısınıyor, ağırlık kaldırıyor ve zil çalıyor. İran’a gelen turistlerin ilgi odağı olan zurhanelerde turistler için 45 dakikalık gösteriler yapılıyor. Bilet fiyatı ise 5bin tümen.


Zurhane çıkışında meydanda bir de halk tiyatrosu ile karşılaştık. Gündüz evden çıkmayan Yazdlılar meydanı doldurmuş. Bir süre izleyip Hostelin yolunu tuttuk.


Yazd’da görülmesi gereken yerlerin listesini aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
https://uzaklardabiryer.com/2017/09/25/yazdda-gorulmesi-gereken-10-yer/