İnsanoğlunun hamuru yoğrulurken içine bol miktarda tezatlık katılmış. Bundan dolayı insanoğlunun yaşamının her aşamasında bir tezatlık var. Tıpkı hep güzeli, iyiyi, aşkı istemesine rağmen savaştan, kavgadan beslenmesi gibi… İnsanlık tarihinde savaş hikâyelerinin, aşk hikâyelerinden daha çok olması gibi… Kahramanların, çok sevenlerden ya da insanları tedavi eden kişilerden değil, hep çok savaşanlardan ve çok öldürenler olması gibi…

Nadir de olsa aşk hikâyeleri yok değil. Hatta aşk hikâyesinin anıtlaştırıldığı bile oluyor. Bunun güzel bir örneği Gürcistan’ın başkenti, Karadeniz’in incisi Batum’da. Azeri bir aşk hikâyesi olmasına rağmen Gürcüler bu hikâyeyi anıtlaştırıp heykelini yapmışlar. Heykelin adı Ali ve Nino

Hala kim olduğu bilinmeyen ve bununla ilgili tartışmaların devam ettiği bir kişi olan Kurban Said tarafından 1900’lü yılların başında yazılan epik aşk hikâyesi Ali ve Nino.

Ali Han Şirvanşir ve Nino Kipiani, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yaşayan âşıklar. Ali, geleneksel aile kurallarına göre yaşayan bir Müslüman, Nino ise batıya dönük yaşayan bir Hristiyan. Bu aşkı iki tarafın ailesi de engellemeye çalışır. Ali atalarının gelenekleri ve Nino arasında sıkışırken, Nino da aile baskıları ve Ali arasında sıkışmış. Bunların yanında Azerbaycan ve Dünyadaki kaotik durum işleri oldukça zorlaştırır. Aşklarının baharında kendilerini Bolşevik devriminin gölgesinde, Azerbaycan’ın bağımsızlık mücadelesi içinde bulurlar.  Bütün bu olumsuz şartlara göğüs gerip evlenirler. Ama evlendiklerinde de sıkıntılar peşlerini bırakmaz. Hayatları sürekli ayrılık ve kavuşmalar ile geçer. Bu durum Ali’nin ülkesini için silâhaltına girip cepheye gitmesi ile son bulur. Ali’nin ölüm haberi aynı zamanda bir daha kavuşamayacaklarının da haberi olmuştur.

Bu epik aşk hikayesi heykeltıraş Tamar Kvesitadze tarafından anıtlaştırılmış. Batum sahilinin tam uc noktasındaki bu 7 ton ağırlığındaki dev heykel Ali ve Nino’nun bir kavuşup bir ayrılmalarını simgeliyor. Ali ve Nino heykelleri bir daire çizerek sürekli dönüyor. 10 dakikada bir birleşiyorlar ve ayrılıyorlar.