Güneşli, güzel bir günde Phuket’ten Phi Phi’ye gitmek için uyandım. Bileti aldığım acentede beni alacak minibüsü beklemeye başladım. Minibüs en son beni aldı ve direk Phuket merkezdeki Phuket limanına doğru hareket ettik. Yaklaşık 45 dakikalık yolculuktan sonra Limana geldik. Limanda çok güzel bir ortam var. Gemi 3 katlı büyük bir gemi. Yaklaşık 2 saat süren yolculukta hayatımın en güzel deniz yolculuğunu yaptım. Birbirinden güzel adalar arasından geçip cennet ada Phi phi’ye vardık. Phuket’ten Phi phi’ye gelirken, Tayland’ın insanı büyüleyen kaya dağlarının aralarından geçersiniz. Büyük bir tane var. Phi Phi onun arkasında saklanıyor. O kaya dağını dönünce Phi Phi bütün güzelliği ile görünmeye başlar.

Ton Sai limanına yanaştık. Liman ahşaptan yapılmış küçük bir iskeleden ibaret. Herkes de olduğu gibi bende de heyecan var. Hepimiz gördüğümüz manzara karşısında büyülenmiş durumdayız. Fakat gemiden indik, ahşap platformda ilerlerken baktık ki bir kuyruk var. Adaya adım atma parası 20 baht. İşin parasında değilim ama büyünün bozulup kuyruğa girmek gerçekten çok kötü. Şu tür paraları başka türlü alsalar daha sevimli olur.

Paramızı ödedik adaya adım attık. Benim kalacak yerim belli değil. Sırtımda çanta ortalıkta kalacak yer alıyorum. Çok geçmeden ikinci sokakta bir guesthouse buldum. Bun guesthouse’un fiyatı 700 baht. Hemen kabul ettim. Tam merkezde her yere yakın.

Çantayı odaya attım adayı keşfe çıktım. Ada o kadar küçük ki. Yarım günde yürüyerek bütün adayı gezebilirsiniz. Çok küçük bir çarşısı var. Bütün çarşı restoranlar, masaj salonları, hediyelik eşyacılar, tur satıcılar dolu. Bir de böyle bir yerde ilk defa gördüğüm kitapçılar var. Kimse yakana koluna yapışmıyor. Hatta bazı satıcılar bir şey sorsan dönüp bakmıyor bile.

Buranın tek kötü yanı olarak inşaattan bahsetmek gerekir. Her yerde inşaat var. Çekiç ve matkap sesi her yerde duyuluyor. Adanın beton yığınına dönmesine çok kalmamış.

Hemen limanın arkasındaki Loh Dalum koyuna gittim. İnanılmaz güzel bir koy. Oradan 186mt yükseklikteki seyir tepesine doğru yürüdüm. Neredeyse 186 metrenin tamamı basamaktan oluşuyor. Tepeye çıktığımda terden ıpıslak olmuştum ama buna fazlasıyla deydi. İnanılmaz bir manzara. Bu arada tepeye çıkma parası da 20 baht vermeden olmaz.

Neyse tepede manzarayı izledim dinlendim adanın diğer yerlerini gezmek için aşağıya inerken bir grup serseri maymun yolumu kesti. Ben de her yerde yaptığım gibi burada da onlara yaklaşıp fotoğraf çekiyordum ki hırlamaya başladılar. Hırlama başlamalarıyla beni kovalamaları bir oldu. Ben önde serseri maymunlar arkamda. Yaklaşık 40 basamağı o kadar hızlı tırmandım ki geriye bakınca ben bile şaşırdım. Hemen görevlinin yanına sığındım. Kadın bu tür durumlara hazırlıklıymış. “Bekle” dedi. içeriden sapanını aldı. Beraber maymunların yanına gittik. Maymunlar tekrar hırlamaya başladığında kadın sapanın lastiğimi maymunlara doğru çekince hepsi bir anda yok oldu. Demek ki az taş yememişler bu sapandan. Görevli ve elindeki sapanı eşliğinde maymunları geçip yoluma devam ettim.

Guesthouse’a dönüp biraz dinlendikten sonra tekrar Phi Phi sokaklarına döndüm. Artık akşam olmuştu. Yine yemek yemediğim aklıma geldi. Thai mutfağından güzel bir şeyler aramaya başladım.Thai yemeklerinin ağırlıklı bir kısmını deniz ürünleri oluşturuyor. Denizden çıkan aklınıza ne gelirse onun yemeği var. Deniz ürünleri yanında değişik pilavları var. Bir de thai mutfağında ananas var ki her yemeğin içinde bulabilirsiniz. Mangal da bile yapıyorlar. Ben de ananas tabağında pilav yedim. Tadı gerçekten çok güzeldi.

Yemekten sonra kumsalda ateş başında bir barda otururken günlük yağmurumuz başladı. Tam eve dönerken, bütün gün yol kenarında gördüğüm, yapraklardan yaptıkları süslerin bu güne özel olduğunu öğrendim. Her ay dolunayın ilk günü ortasında mum ve tütsü olan süslerden yapıp denize bırakıyorlarmış. Yağmur iyice artsa da ben de kalabalığa karışıp limana gittim. Sağanak yağmura rağmen liman oldukça kalabalıktı. Herkes mumunu tütsüsünü yakıp denize bırakıyor. Benim bu tür şeylere pek ilgim olmadığı için fotoğraf çekmekle yetindim.

Gecenin ilerleyen saatlerinde sırılsıklam olmuştum. Daha fazla abartmadan guesthouse’a döndüm