Bugünkü planımda KL’nin şehir merkezinden biraz daha uzak yerler var. Hotelden 15 dakika yürüyüş ile Merdeka Meydanı’na, üstü açık turist otobüslerin durağına geldim. 24 saatlik bilet 45 ringgit. 23 durakta duruyor. Bu biraz sightseeing otobüslerden ziyade, gezilecek yerlerin kapılarına kadar bırakan bir otobüs olmuş. Üstü açık fakat açık kısmında oturulmuyor. Şoför açık yolda bir kaptırıyor, millette şemsiye şapka ne varsa uçuyor.


Otobüs ana hatları ile Kültür Sarayının, Petronas Kulelerinin, KL Tower’ın, akvaryumun, Arap Mahallesinin, Çin Mahallesinin, Central Pazarın, Little India’nın, KL Tren İstasyonunun, Ulusal Müzenin, Ulusal Sarayın, Ulusal Anıtın, Perdana Botanik Bahçesinin, Ulusal Caminin ve Merdeka Meydanının önünden geçiyor. İstediğinde atlayıp iniyorsun, o bölgeyi gezdikten sonra diğer gelene biniyorsun.





Tam bir tur yaklaşık bir buçuk saat sürüyor. Ben tam bir tur atmadan Merdeka meydanının iki durak öncesinde Ulusal anıtın orada indim. KL’nin en büyük parkından yürüyerek aşağılara bir yerlere gideceğim.

İlk sırada 1. Ve 2. Dünya Savaşı kahramanları için yapılan anıt var. Anıt, bu güne kadar gördüğüm en değişik anıt. Anıtın çevresindeki bahçe neredeyse anıtı bastıracak kadar güzel. Anıt bir havuzun içine yapılmış ve anıta gitmek için köprüler yapılmış. Ayrıca anıtın çevresine de kubbeleri olan yürüyüş yolları var.


Anıttan aşağıya kelebek parkına geçtim. Yol çok zevkli. Sürekli gördüğüm değişik ağaçların fotoğrafını çektiğim için dakika başı duraklayarak ilerliyorum.


Kelebek bahçesi görülmeye değer bir yer. Giriş 20 ringgit Büyük bir alanın üstü bir tül ile kapatılmış, %99 nem oranı sağlamışlar. Bir de içine göletini, şelalesini, tropikal ormanını yapınca çok güzel bir yer olmuş. İçeri girer girmez yüzlerce kelebeği görebiliyorsunuz. Her yerde uçuşuyorlar. Yaklaşık bir saat boyunca onlarca kelebek fotoğrafı çektim.



Oradan orkide bahçesine doğru yürürken önümü maymunlar kesti. Küçüklü büyüklü bir sürü maymun kaldırımın kenarında durup gelenden geçenden yiyecek istiyor. Gelen geçenin de canına minnet ellerinde ne varsa veriyor. Bunun karşılığında fotoğraf çekiyorlar.



Maymunları atlatıp orkide bahçesine geldim. Hayatımda bu kadar çok orkideyi ilk defa görüyorum. Bahçenin her yerinde çok değişik orkideler var. Sanırım mevsimi olmadığından çoğu açmamış, solmuş, bozulmuş.


Orkide bahçesinden çıkıp yoluma devam ettim. Bu arada akşamüstü saat 4’e yaklaştı. Yağmur saati geldi. Ha yağdı ha yağacak derken atıştırmaya başladı. Bende çok kasmadan bir turistik otobüs durağında otobüsü beklemeye başladım.

Saat daha erken ama yağmur hafiften yağıyor. O yüzden otobüsten inmedim ve bir şehir turu daha attım. Benim hotelin önüne gelince otobüsten indim ama o arada çok fena yağmur başladı. Hotele gidene kadar sırılsıklam oldum. Tropikal yağmurda sırılsıklam olmak da varmış. Yapacak bir şey yok.

Yarın akşam Malezya’nın kuzeyinde Langkawi adında çok şirin bir adaya gitmeye karar verdim. Otobüs gidiyormuş. Aslında gezi boyunca uçak kullanmak istemiyordum ama ada ülkelerinde mecbur kaldım. Başka bir ulaşım aracı yok. Malezya’da otobüs imkanı buldum. Bütün gün otobüs durağının nerede olduğunu düşünmüştüm. Uzaksa sırtımla çanta ile gitmemin zor olacağından korkuyordum. Meğer hotelin karşısındaki, hiç bir şeye benzetemediğim anlamsız yapı otobüs terminaliymiş. Çok sevindim. Kurulanıp bilet almaya gittim. 8 saatlik KL – Kuala Perlis yolculuğu için 48 ringgit verdim. Kuala Perlis’den feribot ile Langkawi adasına geçeceğim.