Gezinin en yağmurlu günüydü. Gece başlayan yağmur, bütün gün hızını hiç kaybetmeden devam etti ve hala devam ediyor.
Yağmura rağmen biz gezmeye devam ettik. İlk olarak Tokyo’nun alışveriş merkezi olan Ginza’ya gittik. Dünyanın en pahalı mağazalarının bulunduğu semt oldukça büyük.
Bir süre burada dolaştıktan sonra. Dünyanın en büyük balık pazarı olan Tsukiji balık pazarına gittik. Balık pazarı o gün kapalıymış. Etrafındaki suşi restoranlarının bulunduğu yeri gezdik. Sokak aralarında bir çok suşi restoranı var. Pazardan gelen taze balıklardan suşi yapıyorlar. Bir taraftan yağmurun yağması, diğer taraftan pazarın kapalı olması ve vaktin biraz geç olmasından dolayı sokaklar bomboştu. Restoranların çoğu kapalıydı.






Bu arada yağmur hala büyük bir şiddetiyle yağmaya devam ediyor. Tsukiji’ye gelmeden. Geleneksel Kabuki tiyatrosundan bilet aldık. Gösteri üç bölüm istediğin bir bölümden bilet alabiliyorsun. Biz zamanımıza uygun bir bölümden bilet aldık.


Kabuki tiyatrosu, 17. Yüzyılda doğan geleneksel Japon tiyatro sanatı. Dönem dönem değişikliğe uğrayan tiyatronun en tanınmış özelliği oyuncuların abartı makyajı. Biraz konuşma, biraz dans ve biraz müziğin beraberinde tiyatro, operaya benziyor.


Tiyatrodan çıktık. Yağmur en son bıraktığımız şiddette devam ediyor. Biraz daha Ginza’da dolaşıp Asakusa’ya geri döndük. Bu arada en çok Türk’ü Ginza’da gördük. Sanırım Türk tur firmaları gelenleri hep Ginza’da gezdiriyor.
Asakusa’ya geldiğimizde benim çok merak ettiğim siyah hamburgeri yemeğe Burger King’e gittik. Mc donald’s ve Burger King cadılar bayramı için Japonya’da siyah hamburgeri piyasaya sürdüler. Ekmeği ve peyniri mürekkep balığını mürekkebinden siyah rengi almış. Hamburger ve içindeki peynir simsiyah. Tadında çok bir değişikşik yok.


Oradan yine yağmurun altında otele döndük. Şu an bütün televizyonlarda tayfunla ilgili canlı haberler yayınlanıyor. Tayfunun adı Phanfone. Şu an Japonya’nın güneyini vuruyor. Sabaha karşı Tokyo’dan geçecekmiş.


Sabah uyandığımızda dün gece başlayan yağmur hala devam ediyordu. Öğlene doğru dindi. Yaklaşık 35 saat hiç durmadan yağdı. Tayfuna gelince; Tayfun bize uğramadan okyanusa doğru devam etti. Tokyo’nun yakınlarında iki şehri vurmuş. Kaybolanlar varmış, çok maddi hasar meydana gelmiş. Tokyo da şemsiyeleri bile ters çevirmedi. Sadece yağmuru insanı bezdirdi. Yani Japonlar Tokyo’yu boşuna alarm durumuna geçirmiş. Güvenlik önlemlerine aşırı önem veren Japonların tayfun içinde bu kadar alarma geçmesi aslında bizi çok şaşırtmadı.

11 gibi yağmur kesildikten sonra hemen güneş açtı, yerler kurudu. Tayfun ile ilgili hiç bir sorun kalmadı.


Biz de hemen yedek planı devreye soktuk. Tokyo içinde bir kaç yere gitmek için yola çıktık. İlk olarak Tokyo istasyonuna gittik ve yerin üstünden giden ve Tokyo içinde çember çizen JR Yamanote hattından trene bindik. Tren bizim tahminimizden biraz hızlı çıktı. Biz biraz daha turistik bir tren bekliyorduk. Fakat yine de Tokyo’da görmediğimiz yerleri görmüş olduk. Bir saatlik bir turdan sonra Tokyo tren istasyonuna geri döndük.
Video


Normalde planımız İmperial Palace’a gitmekti ama oranın bugün kapalı olduğunu öğrendik. Biz de yürüyerek Akihabara semtine gittik. Tokyo’da elektroniğin merkezi buradaymış. Fakat buraya geldiğimizde tam olarak elektroniğin değil de Japonların ünlü anime ve manga karakterlerinin merkezi olduğunu gördük. Çevrede çok fazla elektronik yoktu. En azından teknolojinin merkezi bir ülkenin başkentinde daha çılgın bir elektronik merkezi beklerdik. Burada her yerde anime ve manga çizgi film karakterleri var.




Akşamüstü hava kararırken başka bir semt olan Ueno’ya doğru yürümeye başladık. Ueno’nun meşhur Ameyoko caddesine geldik. Ameyoko caddesi ayak üstü yemek yenilen restoranların olduğu, hediyelik eşyacıların olduğu, kalabalık bir cadde. Bir restoranda değişik yemekler yedik. Bir de hayatımın en değişik birasını içtim. Ben normal bir bira olarak söyledim ama garson bir şişede malt içeceğini bir bardakta da alkolünü getirdi. Ben ikisini karıştırarak bira yaptım. Tabi ki güzel olmadı.




Yemekten sonra yürüyerek otele geldik. Otele vardığımızda saat 11 olmuştu. Bu gün çok yürüdük. Çok geçmeden yattık.