3 milyon nüfusunun 1 milyonunun başkentte yaşadığı, geri kalan uçsuz bucaksız bomboş bozkırların hayvanlara bırakıldığı ve hayvanları çitin içine koyacağına, hayvanları özgür bırakıp kendi yaşam alanını çitlerle çevreleyen nevi şahsına münhasır bir ülke Moğolistan.

İlk başta insanı hayal kırıklığına uğratıyor. Çünkü ilk gelen Ulan Batur’a geliyor. Dünyanın en soğuk başkenti olan Ulan Batur, herhalde dünyada ülkesinin en kötü şehri başkenti olan tek yerdir.

Ülkeye girer girmez sizi bir kirlilik, düzensizlik ve bakımsızlık karşılaşıyor. Ulan Batur’da ise üstüne hava kirliliği, hiç durmadan acı acı çalan araba kornaları ve kötü bir kanalizasyondan sisteminden kaynaklanan sıkıntılar ekleniyor. Ama şehir hayatından uzaklaşıp kendinizi bozkırlara bırakınca her şey birden değişiyor. Ne kirlilik kalıyor ne de bakımsızlık. Zaten el değmeyen doğa, temizliğini de bakımını da kendi çok güzel yapıyor. Bunu Moğolistan’da çok rahat görebiliyorsunuz. Doğada çevreye bakınırken televizyondan belgesel izliyormuşsunuz gibi oluyor. Bulutlar, sonsuz bozkırın üzerinde adeta dans ediyor.


İnsanların konuşma tarzı biraz bağırır gibi olsa da gerçekten çok samimi insanlar.
Ülkede İngilizce konuşma ve İngilizce yazma oranı Rusya’ya oranla daha fazla.
Trafik tam bir felç. Yolların bozukluğu yanında bir de trafik canavarlığı eklenince çilesi bitmiyor. Kocaman yollarda bile trafik kilitleniyor ve uzun bir süre beklemek zorunda kalıyorsunuz. Hele bir de yaya iseniz işiniz zor. Burada sürücüler kesinlikle yayalara yol vermiyor. Hatta yayaya yeşil ışık yandığında bile adamlar üstünüze sürüyor. Rusya’da rahatlığa alışınca burada baya bir zorlandım. Karşıdan karşıya geçerken bir ara paronayaklaşmıştım.

Moğolistan ‘da gezilecek doğa harikası çok yer var. Ama bütün bir ülkeye yayılmış. Bir yerden bir yere gitmek bir günü alıyor. Mecbur kalmalı geziler yapılıyor. O yüzden burada çok fazla tur var. Her türlü yere tur düzenleniyor. Sezon kesinlikle yaz mevsimi.
Son olarak Moğollar dünyanın en büyük anıtını dikiyor. Bir buda heykeli. Heykelin kendisi 2016 da kompleksin tamamı ise 2040 yılında bitecekmiş.

