Dün bütün bilgileri teyit ettim. Bu gün gönül rahatlığınca yola çıktım. Ama yolda olunur da süpriz biter mi? Bitmez. Adam her saat başı İrkutsk’dan Ulan Ude’ye otobüs var demişti. Bende ona göre rahat davrandım.
Bir de şu nokta var ki atlamadan geçmeyeyim. Kritik kararlarda internette blog sayfalarına güvenmemek lazım. Dün bir tanesinde okudum İrkutsk Ulan Ude arasını 4 saat yazmış. Bende dün adamla konuştum. 4 o’clock deyip duruyordu. Adam aslında Ulan Ude’de 4’te olacağımızı söylüyormuş. Ben de yol mesafesini söylüyor diye düşündüğüm için, içimden dalga geçtim. Saate o’clock diyor diye. Fakat daha sonra adamın doğru söylediğini anladım. İnternet sitesi beni yanıttı. Ben adamın lafını 4 saat olarak düşündüm ama yol 7 saat çıktı.

Neyse saat başı dediği de minibüs dolduğundaymış. 9:30 da gittim, otobüs 11:30 da doldu. Bekle bekle kök saldık.
Minibüs kalktı. İlk durağı Baykal Gölü oldu. Baykal Gölü gerçekten çok büyük. Bizim Vanlıların Van Gölüne deniz muamelesi yaptığı gibi bunlarda Baykal Gölüne deniz muamelesi yapıyorlar. Oradan devam ettik.



Yol git git bitmiyor. O arada ben fark ettim zaten adamın 7 saat dediğini. Bir de yollar bozuktu toplam 8 saatte geldik, ufacık minibüsle.



Hayır yolculuktan değil de akşam saatine kalmaktan çekiniyorum. Bilmediğim şehir de akşam akşam. Neyse korkularım gerçekleşmedi. Bazen gönlü sıkmamak lazım. Her şeyi oluruna bırakıp, andan mutlu olmak lazım.
Ulan Ude’ye gelince hala hava aydınlıktı. Çanta da kısmen hafifledi. Sırtladım çantayı başladım hostel aramaya. İlk defa çok rahat buldum hosteli. Hosteli çok rahat bulmakla beraber, insanları da çok sıcak buldum. Hatta hostelde bir türk bayan ile tanıştım. O da yaklaşık benim rotamda geziyormuş. Ankara’da doktormuş. Bir sene izin almış. Kafa dağıtmak için düşmüş yollara. Bu gece o da Rusya’nın daha doğusuna gidecekmiş. Tek başına geziye çıkılır mı diye düşünen kadınlara duyurulur. Çok da güzel çıkılıyormuş.
Hostele yerleştikten sonra şehre bir şeyler atıştırmaya çıktım. Bu hostel de tam şehrin ortasında. Bir adım atıyorsun şehrin ortasındasın. Adı Travellers house hostel. Şiddetle tavsiye ederim.


Hostele geldim ama çok yorgunum. Şimdi biraz internette takılıp yatacağım.
Bu gün sabah uyandığımda biraz tembellik yaptım. Nasılsa şehir küçük her işimi halledebilirim.
11 gibi uyandım ilk işim otogara gidip bilet almak oldu. Ertesi gün sabah 7:30a Ulan Batur Otobüs bileti aldım, 1300 ruble. Bileti aldıktan sonra başladım şehirde dolaşmaya.




Ulen Ude, Rusya’nın Özerk Buryat Cumhuriyetinin başkenti. 404 bin nüfusu var. Şamanlık burada kendini göstermeye başlıyor. Moğolistan’a direk geçişi olan ve Trans-Siberya tren hattının durağı olan bir şehir. Şehir küçük ama turist için her şey var. İrkutsk’daki gibi yeşil hattan bile yapmışlar. Şehrin ortasından Selenga nehri geçiyor ama buradaki nehir pek seyirlik değil. Güzel bir yürüyüş parkuru yapılmamış.

Ulan Ude’de her şey Moğollara benzemeye başlıyor. Gözler çekikleşiyor, elmacık kemikleri büyüyor, yemekler uzak doğu yemeklerine dönüyor. Biraz kaptırsanız kendinizi çok rahat Rusya’da değil de Moğolistan’da hissedebilirsiniz. Burası sanki Moğolistan’a geçenler için alıştırma durağı.





Yeşil hattan bütün şehri dolaştım. Yaklaşık dört saatte yürüyerek gezilebiliyor. Bir kaç yer var ama orası için araba lazım biraz uzak yerler.

Rusya’nın bir çok yerinde yaşadığım gibi burada da yaşadığım bir durumu yazayım. Rusya’da Rusçayı bilmediğinizi, dediğini anlamadığınızı anlatamıyorsunuz. Ben fotoğraf çekerken orta yaşlarda bir adam yanıma gelip bana bir şey anlatmaya başladı (dilenci değil sohbet etmek istiyor). Ben anlamadığımı söyledim. Adam hala anlatıyor. Ülke isimleri sayıyor. Yok dedim Türk olduğumu söyledim. İstanbul diyor. Güzel diyorum. Adam ısrarla sohbet ediyor, soru soruyor. Anlamadığımı anlatmaya çalışıyorum. Adam gülerek konuşmasına devam ediyor. Yaklaşık 2- 3 dakika susturamadım adamı. En sonunda adamın yanından ayrılmak zorunda kaldım. Buna benzer rahat ona yakın durum yaşadım.



Bu gün erken yatacağım. Yarın otobüs 7:30 da. Erkenden kalkmam lazım. Bunun yanında yolculuk yaklaşık 12 saat sürecek ve bir de sınır geçeceğim. Beni en çok düşündüren de bu sınır geçişi. Umarım önceki sınırlar gibi kalabalık değildir.