Yaklaşık 3 saat tren istasyonunda bekledikten sonra hava biraz aydınlandı, ortalık kalabalıklaştı. Ben de hostel aramak için yavaştan şehrin merkezine doğru yol aldım. Ama istasyondan dışarı çıktığımda hava sıcaklığı 3°yi gösteriyordu. Her yerde sis vardı. Gezide gördüğüm en düşük sıcaklık. İnternette İrkustk’un hava sıcaklığını 20° ve güneşli gösteriyordu. Buz gibi havada söylene söylene hostel ararken, bu kadar fark nasıl olduğunu düşünüyordum. Haritaların gösterdiği yerde hostel mostel yoktu. Tam sırt çantalı bir çift gördüm onlara sordum. Onlar biliyordu ama onların otobüsü geldi ve gittiler. Bir markete sordum. İlerde bir hotelin hostel de olduğunu söyledi. Pek inanmadım ama gittim sordum. Gerçekten öğlenmiş. Hotel hostel arası bir şey. Hem de 1000ruble neredeyse hostel fiyatına. Hemen yerleştim. İlk işim hemen uyumak oldu. Öğlen 12ye kadar uyudum.( saatleri artık yerel saat yazıyorum. Türkiye saati için 6 saat geri alacaksınız.)


Uyandığımda ben hala dışarıyı buz gibi düşünerek pek çıkmak istemedim. Oturdum yazı hazırladım. Fotoğraf ayarladım. Saat iki gibi şehri bir dolaşayım diye dışarıya çıkınca şok oldum. Hava çok sıcaktı. Sokakta bir derece 26yı gösteriyordu. Nasıl böyle bir şey oldu anlamadım. Sabah sıfırken 6 saat sonra 26yı bulmuştu. Sıcak sıcak güneşi de görünce keyfim yerine geldi başladım dolaşmaya.

Şehri gördükçe ağzım açıldı. Ben bu güne kadar İrkutsk’un havası soğuk, karlı, insanları soğuk, caddeleri boş falan düşünüyordum. Her gördüğüm manzara aklımdaki İrkutsk’u değiştirdi. Burası gerçekten çok güzel, çok canlı bir yer. İşin enteresan tarafı her Rusça kelimenin altında İngilizce yazıyor. Ne Moskova’da ne Kazan da ne de başka bir Rus şehrinde bu kadar İngilizce yazı görmedim.



Sokaklarda dolaşırken baktım yerlerde yeşil şerit var. Sonradan fark ettim ki şehirde gezilecek rotayı, kaldırımda yeşil şerit halinde göstermişler. Bu gün geç kaldım ama yarın ilk işim yaklaşık 30 gezilecek nokta içeren o yeşil çizgiyi takip etmek olacak. Gerçekten turist için inanılmaz bir nimet.


İrkutsk, İrkutsk oblastının (özerk bölgesinin) 580 bin kişilik başkenti. Rusya, Çin ve Moğolistan üçgenindeki ticaret noktalarından biriymiş, Trans-Sibirya demir yolu hattının da buradan geçirilmesi ile merkezi bir şehir olmuş. Ortasından Angara nehri geçiyor.
İrkutsk, insanlarından, binalarından, çevre düzenlemesinden ötürü tam bir medeni batılı şehir.
Bol miktarda gezilecek parkları, müzeleri, eğlence merkezleri var. Ben bu gün ortalık da öğlesine bir şehir turu attım.




Parkın birinde baktım hayvanlarla insanları gezdiriyorlar. Bir at, bir deve, iki midilli ve bir de ren geyiği. Aslında hayvanları pek bu tür şeylere alet edilmesini sevmem ama ren geyiğini görünce dayanamadım. 100 ruble verdim, fotoğraf çektirdim. Hayır ren geyiğini anladım sevindim ama deveyi anlamadım. Deve bu soğuklarda ne yapar bilemiyorum. Gerçi biz de sibirya kurtlarını o sıcakta besliyoruz.



Aynı parkın diğer köşesinde, canlı müzik var ve bütün yaşlı sevgililer dans ediyor. Yaşlı da dememek lazım hepimizden de gençler. Hepsinin yüzü gülüyor ve her dansı yapıyorlar. Hep de Türkiye ile kıyas yapmak istemiyorum ama insanın aklına geliyor. Sorsan Sibirya’da yaşayan soğuk insanlar denir. Ama burada yaşlısı genci hep gülüyor. Hep eğleniyor, dans ediyor. Belki dünyanın unutulmuş bir köşesinde yaşamanın avantajını kullanıyorlar. Kavga yok gürültü yok, bol bol sevişme var.




Şu an saat 10:00 hava iyice karardı. Sıcaklı da 10 dereceye düştü. Odama çekildim. Ve yazıyı hazırlıyorum. Daha sonra da yatacağım.