Bu gün öğlene doğru Ahmet ile birlikte Kazan’ın merkezinde ara sokaklarda gezmek için yola çıktık. Bu arada hava hala güzel. O yağmurlu iki günden sonra sıcaklık 18°-20° arasında. Ben güneşte tişörtle gölgede ince bir uzun kollu ile dolaşıyorum. Yani ne sıcak ne soğuk, tam gezme havası.

Kazan çok göç alan ve hızlı bir şekilde büyüyen bir şehir. Her yerde inşaat ve tadilat var. İşin güzel tarafı her yapılan her bina çok estetik yapılıyor ve çevresindeki dokuya zarar vermiyor. Bina şehrin manzarasında, her tarafı cam kaplanıp, altın diş gibi sırıtmıyor. Ayrıca 2013 yılı Universiade burada yapılmış. 2018 Dünya kupasında maçların bir kısmı burada oynanacak. Yani kısaca şehir kendini baştan yaratıyor. Bunun en temel nedeni ise Tataristan’da bol miktarda yeraltı zenginliği var. Petrol, gaz ve diğer madenler. Putin, Tataristan’ı bir ayrı seviyor. Tatarlar da Putin’i çok çok seviyor. Putin de Tataristan için her türlü olanağı sağlıyor.
Kazan’ın en ünlü yeri olan Kazan Kremlin’in çevresinde yeni yapılmış apartmanlar var. Ama gören üç yüz senelik bir saray sanır.




Kazan’ın en ünlü yeri olan Kazan Kremlin’e geze geze geldik. Kazan Kremlin, aynı Moskova’da ki Kremlin mantığında yapılmış. Moskova’daki kremlinden bir değişik özelliği var. Kazan’daki Kremlin Müslüman Tatar ve Ortodoks Rusların, günümüzde eşi zor rastlanan bir birlikteliğini ve hoşgörüsünü simgeliyor. Etrafında kuleler ve yüksek duvarları ile zamanında Kazan’ın kalesi durumundaymış. 11. Yüzyılda yapımına başlanan Kremlin’e zamanla içinde daha başka binalarda eklenmiş. En eski yapılardan biri idari bina, her dönemin başında bulunduğu kişinin çalışma ofisi olmuş. Günümde ise Tataristan Cumhurbaşkanı bu binayı kullanıyor. Hemen yanında 1000 yıllık tarihi olan Süyümbike kulesi Kazan’ın simgelerinden. Hakkında çok fazla efsanesi olan bu kule de İtalya’daki Pisa kulesi gibi eğik. İki metreye yakın bir eğiklik var. Kremlin’in içinde 16 yyda Korkunç İvan tarafından yapılan Blagoveşcenki Kilisesi de bulunuyor.





Son olarak Kremlin’in içinde ismini dönemin değerli din ve devlet adamı olan İmam Kul Şerif’ten alan, 1552 yılında Korkunç İvan tarafından yıkılan ve daha sonra tekrar yapılan Kul Şerif Camisi var. Kul Şerif Camisi 7 yıllık bir yapım aşamasından sonra 2005 yılında açılmış. Açılışını da İslam işbirliği teşkilatı genel sekreteri sıfatı ile bizim kısa sürede çok yakından tanıdığımız Ekmelettin İhsanoğlu yapmış. Altı bin Kişilik olan cami estetiği ve ihtişamıyla kısa sürede Kazan’ın sembolü halini almış.
Video






Kremlin’den çıktığımızda karşımıza uzanan adı Kremlin Caddesi olan güzel bir caddeden yürümeye devam ettik. Dolaşa dolaşa Kazan’ın en canlı sokağı olan Bauman caddesine geldik. Burada da Arbat Caddesinde olduğu gibi kalabalık, sokak sanatçıları ve kafeler çok güzel bir manzara oluşturmuş. Bir kafede yorgunluk attıktan sonra hava karardı. Sonra, Ahmet’in arkadaşı Metin’in peşine düştük.


Ahmet, benim Kıbrıs’ta iş arkadaşım ve en samimi arkadaşlarımdan biri. Yıllar önce Kazan’da çalıştı. Kazan’ı çok seviyor. Ve her fırsatta Kazan’ı ve buradaki arkadaşlarını görmek istiyor. Benim turumun, Kazan durağında Ahmet’in burada olması çok güzel bir tesadüf oldu. Metin ise 20 yıl önce Kazan’a gelmiş. Ahmet’in en samimi arkadaşlarından biri. Ahmet dönmüş ama Metin Kazan’da kalmayı tercih etmiş. Burada evlenmiş, çocukları olmuş mutlu bir hayat kurmuş. Sağ olsunlar, Kazan durağını çok keyifli bir hale getirdiler. Beraber bol bol eğlendik.

Akşam, Metin’in atölyesine, iş yaptığı yere gezmeye gittik. Daha sonrasında saat iyice geç oldu. Eve döndük.