Bu gün sabah kalkıp kahvaltımızı yaptıktan sonra Bolgar yollarına düştük. Bolgar, Kazan’a yaklaşık 150 km uzaklığında bir yer. Yol üzerinde ufka kadar uzanan buğday tarlaları, kürdan gibi dümdüz göğe yükselen ağaçlardan oluşan uçsuz bucaksız ormanlar ve dümdüz yollar bize güzel bir yolculuk yaşattı.



3 saatlik bir yolculuktan sonra Bolgar’a vardık. Bolgar, 8. Yüzyılda İdil Bulgarları tarafından Volga Nehri’nin yanına kurulan hatta zamanında başkentlik yapmış ve önemli bir ticaret merkezi olmuş bir şehir. İdil Bulgarları bir Türk Topluluğudur. 8. Yüzyılda Rusya’da Müslümanlığı ilk kabul edenlerdendir. Yapılan araştırmalara göre ilk Müslüman Türk devleti, İdil Bulgarlar’ının buraya kurduğu devlettir. Devlet iyice büyümüş. Buraya medeniyet kurmuşlar. Bir çok medeniyetle savaşmış, göç etmiş, tekrar gelmişler. Nihayetinde Kazan Hanlığına bağlanmış ve tarihe karışmış. Yakın tarihte Rus çarlığı buraya çiftçileri yerleştirmiş. Çiftçiler tarihi kalıntıları talan etmeye başlamış. Bunun üzerine koruma altına alınmış . Günümüzde ise Unesco tarafından korumaya alınmış ve kazı çalışmaları hızlanmış. Restorasyon çalışmaları başlamış ve bu tarihe yakışır bir müze yapılmış. Şu an hala çalışmalar devam ediyor.






Bulgar da Unesco’nun açtığı bir müze, yeni yapılan Ak Mescit ve külliyeleri ( Mescit Tatarca Cami demek) Ekmek müzesi, o dönemden kalma hamam, ev, çeşitli binaların kalıntıları ve minareleri var. Bazı bölümler restore edilmiş bazıları açık bırakılmış.




Ekmek Müzesi, tatarların çok önem verdiği buğdayın ve buğdayın ekmeğe dönüşünün sergilediği bir müze. Müze tatar köyünde yaşayan bir değirmencinin o dönemdeki hayatını ve yaşam alanını gösteriyor.





Biraz büyük bir alana yayılan bölgeyi yaklaşık 4 saat gezdik. Akşamüstü güneş batarken bizimde dönüş vaktimiz geldi.
Bolgar’a gezmek isteyenler için Kazan’dan günlük Volga üzerinden tekne turları ya da otobüs turları mevcut.
Eve geldiğimizde saat 12 ye yaklaşmıştı. Biraz oturduktan sonra yattık.
