Tokyo 1

“Doğan Güneşin Ülkesi” anlamına gelen Japonya’nın başkenti Tokyo, 35 milyon nüfusu ile dünyanın en kalabalık ve en pahalı şehri. Her şeyiyle uçlarda yaşayan şehre, konum olarak Asya’nın en doğusunda bulunduğunu da eklersek, Tokyo bambaşka bir dünya olarak karşımıza çıkıyor. Yemesinden içmesine, mimarisinden disiplinine, ahlak yapısından günlük yaşantısına kadar her konuda bizi şaşırtıyor.

DSC_0084

DSC_0275
Tokyo Körfezi’nde Akşam

Japonya toplamda 3600 adadan oluşuyor. Bu adalar Hokaido, Honshu Shikoku ve Kyushu isimlerinde 4 büyük ada altında birleşiyor. Tokyo da Honshu Adası’nın doğusundaki Pasifik Okyanusu’na bakan Tokyo Körfezi’nde bulunuyor. Okyanusa bakan bir şehir olduğundan dolayı her an karşılaştıkları tayfun, kasırga, tsunami ve buna benzer doğal afetlerle yaşıyor.

japon.haritasi

  1. yüzyılda Başkent Kyoto iken Tokyo küçük bir liman kasabasıymış ve ismi “Haliç Kapısı” anlamına gelen Edo’ymuş. Edo, daha sonra hızlı gelişmesiyle önemli bir şehir olmuş ve adı İmparator fermanıyla değiştirilip Tokyo olmuş ve başkent ilan edilmiş. Doğal afet ve savaşlar yüzünden birçok kez yıkılsa da her seferinde daha da gelişerek dünyanın en önemli şehirleri arasına girmiş.
DSC_0341
Tokyo
DSC_0351
Tokyo

Tokyo toplamda 23 semtten oluşuyor. Her bir semtinin kendin has özerk yönetimi ve özellikleri var. Kendine has atmosferini oluşturan semtler arasındaki geçişler çok keskin. Bir semtinde gökdelenler yükselirken, diğer bir semti eski Japon mimarisini korumuş. Sokaklar da bile taksi olarak insanların çektiği arabalar kullanılıyor. Bir semti Japonların kendi kültürü olan anime kültürü yaşatılırken bir diğer semtinde Avrupa’nın en gözde moda caddelerinde yer alan pahalı markaların gösterişli dev mağazalarıyla dolmuş. İmparatora ev sahipliği yapan sakin ve dingin semti, baştan aşağı ışıl ışıl neon lambalarla yanıp sönen semti, dünya ticaretinde söz sahibi olan semti ve bunlar gibi değişik birçok semt Tokyo’yu dünyanın cazibe merkezi haline getirmiş.

DSC_0088
Buda Heykelleri
IMG_2228
Japon Mezarı

Bu kadar çok çeşitlilik, bu kadar kalabalık nüfus ve uzak doğu disiplini şehri her alanda değiştirmiş. En göze çarpan farkı şehirde gereksiz bir estetik yok. Şehrin planlaması yapılırken estetikten önce insana kattığı fayda göz önüne alınmış. Yüzölçümü küçük, nüfus fazla olunca şehir yukarıya doğru uzamış ve her metre karesinden faydalanılmış. Otoparklar, mezarlar, yollar hep kat kat yapılmış. Her apartmanın bahçesinde asansörlü otoparkı bulunuyor. Japonlar genelde yakılarak defnedildiği için küllerinin konulduğu mermer kutular üst üste konulmuş. Koca bir ailenin mezarı bir metrekarelik bir alana çok rahat sığıyor.

DSC_0276
Geleneksel kıyafetiyle Japon Kadını
DSC_0173
Japon Restoranı

Tokyo’nun bir diğer göze çarpan özelliği de şehrin kusursuz tertip düzeni. Belediyeler sokakta duran her bir çöp kovasının, elektrik direğinin, saksıların, araçların park edebileceği yerleri, rögarları, durakları yani her şeyin yerini işaretlemiş. İşaretli yerlere ne konulacaksa o konuluyor. Onun dışında herhangi bir şey konmuyor. Bütün şehir yerli yerinde duruyor. Bir şehrin medeniyet seviyesini kaldırım yüksekliğinden ya da kaldırım karpuzlarından anlaşıldığına inananlardanım. Tokyo buna güzel bir örnek. Kaldırımlar alçak ve kaldırım karpuzlarından yok. Hiçbir Japon da işi ne kadar acil olsa da ne kadar iki dakika olsa da kaldırıma çıkmıyor. Bundan dolayı da belediyeler kaldırımları yükseltme ya da kaldırım karpuzu koyma gereği hissetmiyor. Biz de kurallara uymamak uyanıklık zekilik olarak görünse de Japonlarda büyük bir ayıp. Tam tersine Japonlarda kurala uymak bir ahlak göstergesi. Böyle bir anlayış olunca da o kalabalığa rağmen günlük hayatta kargaşa yaşanmıyor.

DSC_0183
Tokyo sokakları

Bunun yanında sokaklarda sigara içmek yasak. Dalgınlıkla bir tane yaksanız da hemen sağdan soldan uyarılar geliyor. Fakat bunun yanında sigara içenler de düşünülmüş. Geniş kaldırımların kenarlarına sigara içme yerleri yapılmış. Yapılan yerler de içenleri horlar gibi yerler değil gayet temiz, çiçekli ve nezih yerler. Tokyo sokaklarında tek çöp yok. Herkes çöplerini yanında taşıyıp ilgili geri dönüşüm kutularına atıyor.

sigara içme alanı
Sigara içme alanı

Japonya’da da Kıbrıs’ta olduğu trafik soldan akıyor. Araç çeşitleri buradaki çeşitler ile hemen hemen aynı. Trafik kurallarına harfiyen uyuluyor. Böyle olunca da trafik polisi görmek neredeyse imkânsızlaşıyor.

Teknik konularda da farklar var. Elektrik prizleri üçlü ama buradaki gibi değil. Uçları oldukça ince. Prizi kullanmak için bir adaptör almaktan başka şansınız yok. Bunun yanında kredi kartları da bizim kartların ölçüsüne göre biraz farklı. O yüzden her bankamatikten para çekilemiyor. Bizim kartlara uygun girişin olduğu bankamatikleri bulmak gerekiyor.

 

Bütün farkların yanında Japonya’nın şaşırtıcı benzerlikler de yok değil bunların başında; Japonlar da bizim gibi terlik kullanıyor. Evler dışında toplu alanların bir kısmında örneğin geleneksel otellerde ayakkabı ile içeri almıyorlar. Kapıda terlik alıp giymek zorundasınız. Ayrıca Japonların da banyo kültürü bizim gibi hamamlardan oluşuyor. Yine geleneksel otellerde ortak banyo kullanılıyor ve o banyolar aynı bizim hamamlara benziyor. Kurnası, göbek taşı bizimkilerle aynı. Japonlar da bizim gibi yer yataklarında yatıyor.

2014-09-30 18.00.09
Geleneksel Tokyo otel odası

Tokyo da oteller geleneksel ve batılı olarak ikiye ayrılıyor. Hatta bazı oteller de iki çeşidi de var. Resepsiyon hangi türde kalmak istediğimizi soruyor. Eğer geleneksel otelde kalırsanız emin olun hiç yabancılık çekmezsiniz. Terliklerinizi giyer hamamda yıkanır yer yatağında yatarsınız.

Bu kadar kalabalık olmasına rağmen şehrin ahengi inanılmaz. Normalde kargaşa çıkması gerekir gibi düşünülüyor ama değil, kargaşa küçük bir aksaklık bile yok. Bunun tek sebebi insanların birbirlerine duyduğu saygı olarak düşünüyorum. Gerek trafikte gerek restoranda gerekse sokakta insanlar birbirlerine ve kurallara son derece saygılı. Böyle olunca da insanlar işleri dışında bir de çevresindeki insanlarla uğraşmak zorunda kalmıyor. Saygı yanında güler yüzlü olmalarını da unutmamak lazım. Otopark görevlisinden, banka görevlisine kadar herkesin yüzü gülüyor. Bu arkanı dönünce duran bir güler yüz de değil. İçten gelen samimiyeti belirten sıcak bir gülüş. Bize çok komik gelse de Tokyo’da herkes birbirine baş eğme selamı veriyor. Siz de size eğilerek selam veren kişiye karşı eğilerek selam verirken durma noktasına karar veremeyince defalarca eğilip kalkmak zorunda kalıyorsunuz. Bu da gün boyunca oldukça yorucu oluyor.

DSC_0390 (1)

Japonlar hakkında bu kadar iyi şeyler yazmamın abartı olmadığı şehrin suç oranlarından anlaşılıyor. Tokyo, Dünyada suç oranı en düşük, büyük şehirlerinden biridir. Gece gündüz sokaklarda taşkınlık yapan, rahatsızlık verecek bir tipe benzeyen kimse yok. Herkes kendi eğlencesinde, işinde gücünde hayatını yaşıyor.

Tokyo 1” üzerine bir yorum

  1. Gideli tam 4 yil olmus, dile kolay…. ne kadar guzeldi degil mi?
    Nasilsin Onurcum yahu gorusemedik ne zamandir? Kibrisa geri gitmissin galiba, memnunsundur umarim. Ben de Isvicredeyim, is icin geldim bir sureligine…
    Kendine iyi bak, guzel yazilarini severek takip ediyorum. Gorusemesek de yazilardan bagi koruyorum kendi adima :))
    Sevgiler, Ece
    Saygilarimla / Best regards, Zeynep Ece Bilge, Pharm. MBA
    >

Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s