1- Mağusa Surları
1100’lü yılların başında Lüzinyanlılar tarafından yapılan surlar yüzyıllarca Mağusa’da yaşayanları dışarıdan gelenlere karşı korumuş. Oldukça büyük bir alanı kaplayan surların içi günümüzde tarihi binaları ile turistlerin ilgi odağı durumunda. Dik ve yüksek merdivenlerden surların tepesine çıkarsınız şehri yukarıdan seyretmenin tadını çıkartabilirsiniz.



2- Namık Kemal meydanı, müzesi ve zindanı
Namık Kemal’in Kıbrıs’a sürgün edildiğinde 38 ay boyunca yaşadığı yer Mağusa. İlk başlarda yaşadığı zindanı ve daha sonra yaşamaya başladığı evi şu an Mağusa surları içinde müzeye çevrilmiş. Hemen yanındaki meydana da ismini vermiş. Meydan surların tam merkezinde olup, çevresinde bir çok tarihi bina, cafeler ve hediyelik eşya dükkanları bulunur.



3- Lala Mustafa Paşa Cami
Namık Kemal meydanında bulunan Lala Mustafa Paşa Camisi, Aziz Nicholas Katedrali olarak 1328 yılında yapılmış. Osmanlı döneminde camiye çevrilen caminin hemen dibinde Kıbrıs’ın en yaşlı ağacı ola cümbez ağacı bulunur. Ağacın 750 yaşında olduğu tahmin ediliyor.


4- Canbulat Müzesi
Osmanlı Devletinin Kıbrıs’ı fethi sırasında Kilis Sancak beyi olan Canbolat, Mağusa bölgesini uzun ve zorlu bir mücadele sonrası alır. Buna ithafen bir tabya olarak kullanılan yer Canbolat’ın anısına türbe ve daha sonra müze yapılır. Müze Mağusa limanı girişinde surların içinde bulunmaktadır. O döneme ait kullanılan eşyalar, savaş malzemeleri ve canlandırmalar ile ilgi çeken bir müzedir.

5- Othello Kalesi / Kulesi
Lüzinyanlılar döneminde şehri düşmanlardan korumak için yapılmış bir kule olmasına rağmen oldukça detaylı mimarisi, dışındaki hendekleri ve içindeki mahzenleri ile geçilmez bir kaleyi andırdığı için ismi kale olarak kalmıştır.İsmini de Shakespeare’in Ünlü Othello trajedisinden almıştır. Trajedinin bir Kısmı Kıbrıs’da geçer. Othello Kalesi Mağusa surlarının içindedir.


6- Kapalı Maraş Bölgesi
Dünyadaki sayılı ölü şehirlerden biridir Kapalı Maraş bölgesi. 1974 yılındaki barış harekatında Türk barış askerlerince ele geçirilmiş. Şu an ne Türkler ne de Rumlar yaşıyor. 1900’lü yılların ikinci yarısında Akdeniz’in en gösterişli tatil yeri olan Maraş bölgesi, bir anda insansız ölü şehre dönmüş. Dışarıdan da göründüğü üzere komple bütün şehir yıllardır ilk bırakıldığı gün gibi bekliyor. Mağusa’nın belediye plajından terk edilmiş şehrin otellerini ve deniz kıyısındaki evleri görmek mümkün.


7- Salamis Harabeleri
Tarih boyunca ada’da başkentlik yapmış önemli şehirlerden biri Salamis. M.Ö. 11 yüzyıla kadar dayanan geçmişiyle Salamis Harabelerinde Forum, Roma Jimnastik Salonu, Amfi Tiyatro, Roma Tiyatrosu, Pazaryeri, Zeus Tapınağı ve Salamis krallarının mezarı bulunmaktadır. Bu gün bile o zamanki şehrin ihtişamını bulabileceğiniz nadir antik şehirlerden biri. Salamis Harabeleri Mağusa’nın yaklaşık 6km kuzeyinde bulunur.



8- St. Barnabas Manastırı ve İkon Müzesi
Kıbrıs’a Hristiyanlığı yaymak için gelen St Barnabas, Kıbrıs Ortodoks Kilisesinin kurucusudur. Kıbrıs’ta öldüğü inanılır. 477 yılında yapılan, mezarının da içinde olduğu manastır da ayrıca ikon müzesi de bulunmaktadır. Gerek yapısı gerekse içinde sergilenenlerin eserlerden dolayı mutlaka gezilmesi gereken bir manastır. Mağusa’ya yaklaşık 4 km uzaklığında ve kuzey batısında bulunur.


9- Plajlar
Mağusa Kıbrıs’ın plaj yönünden en zengin şehri. İlk olarak, zamanında Akdeniz’in en gözde turizm yeri olan Kapalı Maraş’ın hemen yanında halka açık olan belediye plajı gelir. Şehrin merkezine yakınlığı ve ince kumuyla Mağusa’nın en gözde plajıdır. Bunun yanında Kapraz burnuna kadar uzanan sahil şeridinde kilometrelerce uzunlukta plajlar bulunur. Bunların bir kısmı bakir, bir kısmı otellere ait bir kısmı da halk plajlarıdır.

10- Casino
Kıbrıs’ın her yerinde olduğu gibi Lefkoşa’da da lüks gösterişli casinolar mevcut. Her türlü yemeğin ve içkinin ücretsiz olduğu casinolar Kıbrıs’ın gece hayatında baş rol oynuyor. Fakat ” Her zaman casino kazanır.” sözünü unutmamakta fayda var.
