Gürcistan eyalet sistemine benzer bir sistem ile yönetiliyor. Toplamda 12 ayrı bölgesi var. Bu bölgelerden merkezi olan Tiflis Bölgesinden Shida Kartli bölgesindeki Gori şehrine günübirlik gezmeye gideceğiz. Tiflis’in doğusundaki şehirlere giden otobüslerin kalktığı otogar Didube otogarı. Gori minibüsleri de buradan kalkıyor. Didube’ye gitmek için en güzel yol metroyu kullanmak. Didube metro durağı hemen otogarın dibinde. Tiflis’te çok yoğun bir metro ağı olmasa da şehrin önemli noktalarına metro ile ulaşım var. Bilet Fiyatı da 0,5 lari. Binaların estetiği karşısında metronun son derece sade olması dikkatimizden kaçmıyor. Çevrede değil estetik bir şey, herhangi bir reklam, afiş gibi bir şeyin olmaması, perona inmek için bindiğimiz uzun yürüyen merdivende bir sığınağa iniyormuş hissi veriyor.



Didube metro durağında metrodan inip otogara kadar olan geçitte her yerde seyyar satıcılar dükkânlar ve insan kalabalığı var. tam olarak neresi Pazar, neresi durak, neresi otogar tam anlaşılmıyor. Sora sora Gori minibüsünü bulup, 3 lariye bilet aldık. Gori ile Tiflis arası 85 km. yaklaşık bir saatlik bir yolculuk ile şehre varıyoruz.

Gori Batum ve Tiflis arasında kaldığı için önemli bir durak noktası ve Gürcistan’ın en eski şehirlerinden biri. Çok gelişmiş bir şehir olmasa da çok eski bir sanayi şehri. Ayrıca ünlü Gürcü asıllı Sovyet devlet adamı Josef Stalin’in doğduğu şehir.

Gori, Batum ya da Tiflis’e kıyasla daha çok Sovyet izleri taşıyan bir şehir olduğunu girer girmez kocaman yollarından, dev meydanlarından ve büyük Sovyet tarzı binalardan anlaşılıyor. Gori’ de çok miktarda tarihi kilise ve kalenin yanında tarih ve etnografya müzesi ve Joseph Stalin Müzesi var.



Ayrıca Shida Kartli bölgesi Gürcistan ile Rusya arasında iki sorunlu bölgeden biri. Tam ülkenin ortasında yer alan bu bölgenin Kuzeyi Rusların kontrolü altında. Ruslar, bu bölgeyi kendi ülkelerinde bulunan Alanya Cumhuriyetine bağlı olduğunu iddia etse de Gürcüler bu gölgeyi Shida Kartli bölgesi içinde kendilerine ait olduğunu iddia ediyor. Bu kontrol altında olan bölgenin sınırı Gori’e çok yakın bir yerden geçiyor. Hatta 2008 yılında Rusya Gori’yi işgal etti ve Rusya Gürcistan savaşı patlak verdi. Barış imzalana kadar 1500’den fazla kişi öldürüldü.




Tura ilk olarak Stalin’in evinin ve özel treninin de bulunduğu müzeden başlıyoruz. Müzenin girişi 15 Lari. Görkemli bir binayı müzeye çevirmişler. İçi ortaçağ Avrupa saraylarını andırıyor. Stalin ile ilgili çocukluğundan ölümüne kadar hayatının her dönemine ilişkin resimler, fotoğraflar ve evraklar sergileniyor. Bunun yanında çalışma masası, valizi, el yazmaları gibi kişisel eşyaları da görmek mümkün. Büyük müze binasının bahçesinde Stalin’in doğduğu iki odalı küçük eve hiç dokunmadan koruma altına almışlar. Oldukça küçük olan evde Stalin’in yatağı, masası ve sandalyesi bulunuyor. Müzenin üçüncü bölümü ise bahçenin diğer tarafında bulunan Stalin’in özel treni. O döneme göre oldukça lüks döşenmiş olan tren vagonunda Stalin’in banyosu, yatak odası, çalışma odası ve toplantı odası var.




Müzeden çıkıp, tam karşısındaki uzun büyük Stalin Caddesinde şehir turu atmaya başlıyoruz. Cadde ne kadar büyü olsa da sağımızda solumuzda bulunan dev Sosyal konutlar insana bir kafes mahrumiyetinde hissettiriyor. Hükümet binasının ve tren istasyonunun kesiştiği Stalin meydanından dönüp otogarın yolunu tutuyoruz. Zamanında, bu meydanda dev bir Stalin heykeli varmış. Daha sonra Özgürlük meydanındaki heykel gibi bu da kaldırılmış.


Günübirlik Gori turundan sonra tekrar Tiflis’e dönüyoruz. Gori’nin o sakin, soğuk havasından sonra Tiflis’in ışıklı ve canlı (kış olduğu için sakin olmasına rağmen Gori’den sonra bize oldukça canlı geldi.) sokakları içimizi bir kez daha ısıtıyor. Biraz dinlendikten sonra kendimizi Tiflis’in gece hayatına bırakıyoruz.




