Boracay adası, tamamı adalardan oluşan Filipinler’in tam ortasında yer alıyor. Çevresinde de birçok ada var. Toplamda 7km enine, 2km boyuna küçük bir ada. Ada da havaalanı da yok. Tek ulaşım, 15 dakikalık feribot mesafesindeki Panay Adasındaki Caticlan havaalanından hava yolu ulaşımı. Ada da toplam üç büyük plaj var. Bulabog, ilig-iligan ve en merkezi olan White Adası. Adanın en hareketli yeri olan White plajı da üç istasyondan oluşuyor. Birincisi lüks otellerin olduğu biraz sakin istasyon. İkincisi, benim kaldığım, dükkanların mağazaların en çok bulunduğu, her türlü aktivitelerin olduğu merkez istasyon. Üçüncüsü ise biraz daha yerel halkın yaşadığı bir istasyon.

Bu gün sabah uyandığımda ne yapacağımı şaşırdım. Gezide ilk defa böyle bir durum yaşıyorum. Bir taraftan denize girmek istiyorum, diğer taraftan yürüyüş yapıp fotoğraf çekmek istiyorum, öbür taraftan çarşısında gezmek istiyorum. Şansıma da bir kaç gündür yağan yağmur yerini güneşli havaya bırakmış. Şu an inanılmaz bir sıcaklık var. Güneşin altına zor çıkılıyor.

Bir şeyler atıştırmaya çıktım, sonra kumsalda biraz foto çektim. Saat 2 gibi artık daha fazla dayanamadım. Denize atladım. Palmiyelerin altındaki beyaz kumsaldan dibi görünen berrak denize atlamak paha biçilemez.

Denizden sonra komple bütün beyaz kumsalı baştan aşağıya yürüdüm. Yaklaşık git gel 8 km yürümüşümdür. Fazla söylenecek bir şey yok. Her şeyi fotoğraflar anlatıyor. Bu yazı bol fotoğraflı olacak. (Masa başındakiler lütfen bana kızmayın.)

Akşam güneş batışının da fotosunu çektikten sonra doğru hostele dinlenmeye gittim. Biraz dinlendim ve D-Mall dedikleri, dar sokaklarda sağlı sollu dükkanlardan oluşan oldukça güzel bir yere geldim. Burada dünyanın her mutfağından yemek yiyebilirsiniz. Sırf benim gördüklerim, İtalyan, Çin, Tayland, Hint, İspanyol, Japon, Yunan, Fransız, Filipinli. İşin garibi burada daha dönerci görmedim. Bir de Hobit House diye bir restoran var. Yüzüklerin efendisi filmine uygun döşenen restoranda çalışan herkes cüce ve restorandaki masa sandalye onların boyuna uygun. Ama normal boylular da biraz eğilerek oturabiliyor.

Şu an oturduğum yerde yazımı yayınlayıp, bir şeyler atıştırıp hostele döneceğim. Yarın erkenden denize gireceğim.