Bugüne kadar Japonya deyince aklıma ilk olarak teknoloji geliyordu. Bundan sonra aklıma ilk olarak saygı, sevgi ve güler yüz gelecek. Japonları zaten severdim. Şimdi tam anlamıyla aşık oldum. Bu kadar güler yüz bu kadar kibarlık sanmıyorum dünyanın bir başka ülkesinde olsun. Tabi ki diğer ülkelerde güler yüzlü kibar insanlar vardır. Fakat Japonya’da polisinden, tezgahtarına, biletçisinden, çöpçüsüne, iş adamından, şoförüne kadar komple bütün karşılaştığım insanlar çok kibar ve güler yüzlü. Sadece turistlere de değil birbirlerine de çok saygılı, güler yüzlüler. Sanırım Japonya nüfusu olan 140 milyonun hepsi de kibardır. Abarttığımı düşünüyor olabilirsiniz ama bunun bütün örneklerini yaşadım. Bir tane saygısız Japon görmedim. Bence bütün dünya ülkeleri vatandaşlarını en az bir ay zorunlu olarak insanlık dersi için Japonya’ya göndermesi gerekir.
İkinci olarak tertip, düzen, temizlik. Japonlarda inanılmaz bir düzen var. Trafikte, kamu alanlarında, kuyruklarda. Her şey saat gibi işliyor. İlk başta dışarıdan gelene karışık gibi görünse de mükemmel bir uyum var. Arka sokaklar, ana caddelerde yer işaretleri muntazam çizilmiş. Bisiklet durakları, araba park yerleri, otobüsün durakta durma yeri, yayanın yürüyüş güzergahı, binalardaki tabelaların yerleri yani aklınıza gelebilecek her şeyi düşünmüşler. Herkes de bunlara uyuyor. Bir sivri zeka çıkıp da “ben uyanıklık yapayım da şöyle yapayım.” demiyor. Herkes kurallara uyunca böyle bir uyum yakalanınca doğal olarak işler daha rahat ve kısa sürede halloluyor. Japonya’da bizim tabirimizle; uyanıklık, çakallık, gözü açıklık hoş karşılanan özellikler değil. Disiplin ve kurallara bağlılık burada daha iyi karşılanan özellikler.
Temizlik konusunda da Japonlar inanılmaz temiz. Sokaklar, tuvaletler, kafeler tertemiz. Çevrede çok çöpçü ve çöp kutusu olmamasına rağmen yer de bir çöp bulmak çok zor. Tek bulabileceğiniz ağaçtan düşmüş yapraklar olur.
Güvenlik konusunda da hiç bir sıkıntı yok. Suç oranı neredeyse yok gibiymiş. Gecenin köründe istediğiniz yerde dolaşabilirsiniz. Herkes işinde gücünde, kimse dönüp size bakmıyor. Ayrıca, havaalanı girişlerinde donunuza, ayakkabınıza kadar bir arama yok. Metro girişlerinde, mağaza girişlerinde hiç arama yok. Asker hiç görmedim. Polis de o kadar fazla ortalık da dolaşmıyor. Dolaşanlar da bizim eski bekçilere benzeyen tonton amcalar gibi.
Yasaklar konusuna gelince, Japonya’da yasak yok değil ama yasakların mantıktı açıklamasını bulabiliyorsunuz. Bu yasaklar internet yasağı, içki yasağı, düşünme yasağı gibi aptalca yasaklar da değil. Tamamen insan sağlığını koruyucu yasaklar. Ayrıca adamlar yasak koyunca, koyduğu yasaktan mağdur olan kişileri de gayet saygılılar. Sigara yasağında olduğu gibi. Sokaklarda özellikle yürürken sigara içmek yasak ama sigara içenleri de düşünüp, onlar için yerler yapılmış.
Japonlarda inanılmaz bir güvenlik önlemi var. Asansörlerden, yollara, hava durumundan, binalara kadar her yerde bunu hissedebiliyorsunuz. Bizim bir şey olmaz boş ver dediğimiz konularda onlar sıkı güvenlik tedbiri alıyor. Yol kenarında küçük bir tadilat çalışması olsa biri sağında biri solunda iki güvenlik elemanı kaldırımda bekliyor. Her otopark çıkışının başında kaldırımda bir güvenlik elemanı bekliyor. Her yerde uyarı levhaları asılı, Tsunami de bile nereye gideceğimizi kaldırımlara yazmışlar. Asansör açılacağın da, hareket edeceğinde ve kapanacağın da Japonca ve İngilizce anons ediliyor.
Japonya’nın tek dezavantajını söylemek gerekirse o da pahalılık. Son teknoloji, hızlı tren falan diyoruz ama onların yanına yaklaşmak gerçekten zor. Japonya’ya gelip de hızlı trene binemediğiniz için üzülmeyin, otobüsten vazgeçmeyin. Hızlı tren uçaktan bile pahalı. Teknolojinin bütün önde gelen markaları Japon; Sony, Panasonic, Honda, Mazda ve aklıma daha gelmeyenleri. Sakın daha ucuza alayım diye buraya gelmeyin. Türkiye’de, Kıbrıs’da ya da Gürcistan’da daha ucuz.
Son olarak gezilecek yerler; Japonya’da çok fazla doğal güzellik var. Adaları dağları inanılmaz güzel. Eğer yolculuk masrafına hazırlıklıysanız her yeri gezmenizi tavsiye ederim.
Tokyo’yu Japonya’nın dışında düşünmek lazım. Çünkü Tokyo her şeyiyle bambaşka bir şehir. Gökdelenleriyle, parkları ile geleneksel caddeleri, sabaha kadar uyumayan caddeleri ile mükemmel bir şehir.
Japonya’da diğer ülkelere göre mükemmel bir şehir güzelliği bulamazsınız. Japonlar için öncelikli olan görsel güzellikten ziyade insana faydası. Çin’deki gibi büyük gökdelenleri, Moskova gibi estetik metroları, yok ama insan için düşünülmüş her türlü rahatlık ve güven var.
Genelde insanları sıcak olan ülkelerde düzen olmuyor, düzeni olan ülkelerin insanları soğuk oluyor. Japonya’da hem mükemmel bir düzen var hem de insanları çok sıcak kanlı.
Şu ana kadar tekrar gitmek istediğim ve özlediğim tek şehir vardı. O da Londra’ydı. Şimdi iki şehir oldu. Ama önceliği Tokyo kaptı. Japonya’da bütün gezilecek yerleri bir kenara bırakın, sadece insanın tek ihtiyacı olan huzur ve güler yüzü görmek için Japonya’ya gelin. Daha hava alanında, abartıp abartmadığımı göreceksiniz.
Son olarak şunu da ekleyeyim. Eğer bir Japon görürseniz ona çok nazik ve saygılı davranın. Çünkü bunlar onu çok fazlasıyla hak ediyor.
Özge bunu beğendi:)) yukardaki beğenme tuşunu kullanamadım, kayıt vs istedi, burdan yazayım dedim:)))
İyi yapmışın. Yazdıklarımın eksiği var fazlası yok.
onur japonyadan haberler de aldık.Sağol.
japonya benimde hayran olduğum bir ülke. En çokda sokaklarının tertemiz olması ve insanların belirlenen bütün kurallara uyması bende hayranlık uyandırıyor. müslümanız temizlik imandan gelir ama maşallah bakıyorumda her yer pislik pasak kimse bir çöp alıpta atmıyor Türkiyeyi ben mi kurtarıcam diye. japon insanların hazıra konmayıp çalışkan vede saygılı olmasına bayılıyorum. illaki her ülkenin bi eksiği vardır ama bence japonya eksiği olup kendine hayran bırakan tek ülke