Hava bugün yine kapalı, bulutlu, yağmurlu. Yanlış anlaşılmasın üzüldüğüm için demiyorum. O kavurucu Kıbrıs ve Antalya sıcaklarını düşündükçe o kadar mutlu oluyorum ki.
Saat on gibi çıktım yola. Doğru Kızıl Meydanda ki Lenin’in mozolesini görmeye gittim.
Vlademir ilyiç Ulyanov yani bilinen adıyla Lenin. Rus sosyalist devrimci ve ekim devrimi lideri. Kısaca Çarlığı devirip yerine komünizmi getiren Bolşevik lider. Rusların herşeyi. Ölmeden önce kendisi için bir anıt istememesine rağmen, naaşını kızıl meydana, heykelleri de tüm önemli yerlere konulmuş. Kızıl Meydandaki naaşı 1930 yılında yapılan mozoleye konulmuş. Mozole, siyah ve kırmızı granitten yapılmış. Kırmızı komünizmi, siyah ise yası temsil ediyormuş. Stalin’in naaşı da buraya konulmuş ama sonra içinden çıkartılıp bahçesindeki diğer kişilerin yanına alınmış. Mozolenin bahçesinde diğer önemli devlet adamları yatıyor. İçeride resim çekmek yasak o yüzden hazır çekilenleri koydum.



Rusya, hala tartışılıyor Lenin’i sergileyelim mi, toprağa mı gömelim diye.
Ruslar tartışa dursun. Ben yine elçiliğin yolunu tuttum. Geldiğim günden beri elçilik ile bağlantı kuramadım. Telefonlara cevap vermiyorlar. Bizim bankaları geçmişler, telefon sürekli tuşlamamız için rakam söylüyor. Dakikalarca bekledim telefonda cevap yok. Ölsek kalsak ulaşamayacağız. Dün mail attım. Yazdım döşedim. Dalga geçer gibi cevap vermişler. Benimle çok ilgileniyorlarmış. Ama mesai saatleri dışındaymış. Sanırım günde on dakika çalışıyorlar. Allah hiç bir Türkü değil yurt dışında, ülke içinde bile devlete muhtaç etmesin. Neyse elçiliğin kapısına dayandım. Saat daha 2. Yine kimse yok. Diafondan Türk bir güvenlik görevlisi ile konuştum. Başından savmaya çalışsa da sesimi yükseltince diafondan derdimi dinledi. Sonuç o da bilmiyor ama ona da girişte verilmesi gereken kağıttan vermemişler, arkadaşlarına da vermemişler. Bazen vermedikleri oluyormuş. Bir problem olmuyormuş. Hadi bakalım…
Döndüm yine Arbat caddesi üzerinden Kızıl Meydan’a geldim ve bol bol gezdim.



Bu arada Moskova’nın metro konusuna da değinmek istiyorum. Moskova metrosu Dünyanın en eski, en büyük, en güzel ve en çok yolcu taşıyan metrosu. Ben söylemiyorum rakamlar söylüyor. Stalin tarafından 1931 yılında yapımına başlanmış, halen de yeni duraklar ekleniyor. 12 hattı ve 182 durağı var. Günde yaklaşık 9.2 milyon kişi taşıyor. Gerçekten de burada bütün adresleri metro durağı üzerinden veriyorlar. Güzelliğine de siz karar verin işte resimleri












NOT: Lenin fotoğrafları ve bilgiler wikipedia’dan alınmıştır.