M.Ö. 550 yılında Ahameniş hanedanlığından olan Büyük Kiros tarafından kurulan devlet kısa zamanda büyük bir imparatorluğa dönüşür. Sınırları iyice büyüyen imparatorluk gelmiş geçmiş en büyük imparatorluk olarak kabul edilir. Büyük Kiros’tan sonraki dördüncü hükümdar olan Büyük Darius, genişleyen ve bir çok milletin birleşmesi ile oluşan imparatorluğu bir arada tutmak, dünyaya gücünü ispatlayıp, büyük çapta şenlikler düzenleyebileceği bir şehir kurmaya karar verir. Uzun arayışları sonucunda 125 bin m2lik bir alanda şehrin inşaatına başlar. imparatorluğun dört bir yanından onlarca ustayı bu şehri kurmak için toplar. Şehrin yapımı için köle kullanmayıp, herkesi maaşla çalıştırır. Kanalizasyondan saraylarına, sütunlarından, meydanlarına kadar A’dan Z’ye her şeyin planları hazırlanır. Şehrin yapımı 150 yıl sürdüğü için Büyük Darius şehrin tamamlanmasını göremez. Onun yerine gelen Artaxertes ve Kurus şehrin yapımını devam ettirir.


Persepolis, Şiraz’a 70 km uzaklıkta. Persepolis’e gitmek için şehrin bir çok yerinde Persepolis turu satın alabilirsiniz. Diğer bir seçenek olarak daha yakındaki şehir olan Mervdeşt’e otobüsle gidip oradan taksiye binebilirsiniz. Eğer kalabalıksanız direk Şiraz’dan taksiyle gitmek de oldukça uygun bir seçenek olur.


Persepolis’te o dönemin görkemli yapısı kalmasa da dünyanın en iyi korunan antik şehirlerinden biri olarak karşınıza çıkar. Şehre, uzun ve geniş yürüyüş yolundan yürüyerek varılıyor ve geniş merdivenlerden çıkılarak başındaki Tüm Milletler Kapısından içeri giriliyor. Buradan itibaren heykeller ve süslemeler başlıyor. Kapının girişinde iki sütun üzerinde bolluk ve bereketin simgesi olan büyük boğa heykelleri bulunuyor. Bunların yanında törenlerle ilgili heykeller, Ölümsüzler ordusunun heykelleri, boğayı yiyen aslan heykelleri, çift başlı kartal ve dev Huma kuşu heykelleri şehri süslüyor.


Persepolis’in girişindeki bekleme alanından ilerlediğimizde karşımıza 20 metre uzunluğunda normalde 36 tane sütun olan ama günümüzde çok azı ayakta duran Apadana tören salonu çıkıyor. Apadana tören salonu 10bin kişiliktir ve salonun dört yanında dev ahşap kapıları bulunur.


Apadana sarayının yanında Darius’un inşaatına başlattığı Artaxertes’in bitirdiği Tachara Sarayı yani Kışlık Saray bulunur. Ahşap sütun kullanılan saraydan ince işçilikle yapılan kabartmalı duvarlarından başka günümüze çok bir şey kalmamıştır.


Persepolis’de en korunmuş yerlerden biri ve en büyük sarayı olan 100 sütunlu saray, 70x70m büyüklüğündedir. Saray kralın gelenleri karşıladığı ve hediyeleri kabul ettiği yerdir.


Şehirde bir diğer dikkat çekici kısımda kabartmalardı. Özellikle Zerdüşt dininin tanrısı olan Ahura Mazda kabartmaları şehrin her yerinde karşımıza çıkar. Ahura Mazda kabartmaları her bulunuğu yerde diğerlerine göre daha büyük ve daha üsttedir. Onun dışında mevsimleri, diğer milletleri ve ölümsüzlük ordusunu betimleyen kabartmalar şehri süsleyen diğer kabartmalardır.



Şehrin en arkasında Kserkhes’in harem olarak kullandığı yer bulunur. Şu an üstü kapalı bir şekilde korunmakta ve müze olarak kullanılmaktadır. İçeride o dönemden kalan eserler sergilenmektedir.

Şerhin hemen arkasında tepe üzerindeki kaya mezarlarının birinde 2. Artaxertes’in mezarı bulunur. Buranın manzarası bütün Persepolis’i yukarıdan görür.

