21 saatlik bir yolculuk ile Trabzon’a vardıktan sonra beklemeler ile  3 saatte Uzungöl yaylasına geldim.  Uzungöl, Trabzon’un doğusunda yaklaşık 90 km uzaklığında yemyeşil bir yayla.

Uzungöl’ü eskiden beri hep merak etmişimdir.  Merak ettiğim kadar varmış.  Buranın doğası mükemmel.  Bambaşka bir dünya gibi. Doğası dışında başka bir ilgimi çeken konu da buradaki Araplar. Burası küçük Arabistan olmuş. O kadar çok kara çarşaflı kadın ve beyaz fistanlı erkek var ki insan kendini Arabistan’da hissediyor. Tabelalardaki Arapça yazıları da unutmamak lazım.

Uzungöl’e geldiğimde hava çok sisliydi. Sisle beraber çok ince yağmur vardı ve bütün gece devam etti. İlk olarak göl çevresi yürüyüşü, fotoğraf çekimi yaptım ve bir yandan da çadır kurabileceğim yerlere baktım. Tam göl manzarasının karşısında bir yer buldum. Yanımda küçük bir büfe gibi bir şey var. Sahipleri de çok sevimli Uzungöllü karı koca iki ihtiyar. Sonradan yanıma, İstanbul’dan gelen dört genç çadır kurdular. Gece on ikiye kadar sohbet ettik.

Not: Uzungöl’e, Trabzon’un diğer yaylasına olduğu gibi her saatte bir, kırk beş dakikada bir minibüs kalkıyor. Minibüsler otogardan değil yaklaşık 1 kmlik bir mesafeden kalkıyor.