Bu gün çok azmettim. Saat 5’te kalkıp denize baktığımda rüzgarın biraz dinmiş olduğunu görünce kanım kaynadı. Tamamdı bu gün yola çıkacaktım. Hemen toparlanmaya başladım. Saat 6 buçuk gibi bütün eşyaları kanoya yükledim. Rüzgarın biraz daha sakinleşmesini bekledim. Saat 8 gibi rüzgar biraz daha azaldı ve kendimi denize bıraktım.
Denize girdiğimde her şey çok güzeldi. Akıntı ve rüzgar beni tam istediğim yere doğru götürüyordu. Çok fazla kürek çekmeme gerek kalmadan yavaş bir seyir halindeydim. Hatta yelkenimi bile açtım. daha sonra rüzgar çok olmadığı için yelkeni kapattım.
Tekirova’ya geçmek için önümdeki burnu aşmam gerekiyordu. Bunun için rotayı hafif açıktan çizdim. Dalgalar gitgide büyümeye başladı. Yıllardır yamaç paraşütü, kayak ve scuba yaparım, bu onlardan aldığım zevkten çok değişik bir şey. İlerlerken dalga beni bir anda yükseltiyor sonra aşağı bırakıyor. Bir aşağı bir yukarı inanılmaz bir zevk.
Rüzgar bir anda sertleşti ve zevk iki katına çıktı. Her şey güzel gidiyordu ta ki sağımdan bana yaklaşan ucu köpük köpük olan dev bir dalgayı görene kadar. Gözlerim fal taşı gibi açık, dalgayı izlerken dalga geldi, geldi, beni kaldırdı. En üst noktasına çıkamadan kanoyu baştan aşağı su içinde bıraktı. O anda sırılsıklam son sürat kıyıya doğru yanaştım. Bir otelin plajına çıktım.
Hiç biri yetmezmiş gibi kanoyu kumda yaklaşık bir 600metre kamp kuracağım yere doğru çektim. Bu gün çok azmetmiştim ama sadece 2km yol aldım. Bakalım yarın ola hayrola